Her düş’ ün yalnızlığı kendine…
Mısralarım, yetim varlığımın hazan
makamı
Güme giden ömrün yıkık duvarları
T/aşkın gözyaşımsa hüviyeti
yalnızlığın
Giyindiğim ne kibir ne kinaye yüklü
bir özlem
Safi sevgi
Sabi olsa olsa bilinmezin meali
Sözcükler kırağı çalan zamanın yılkı
atları
Bir tebessümse dileğim
Tüten dumanı gecenin
Ah, beyit beyit ördüğüm bir masal
Gökte kayıp bir kuş gibi misal
Aşkla yarenlik eden günceye mahal
Veren kırık bir nota
Gamında saklı esaretin
Gem vurduğum özgürlüğün
Kolaçan ederken içimi kimi zaman
Kaybolan bir ritim bir name
Tınısı özlem tanısı hazan olan bir
küre
Çatlak sesinde iblisin
Kıymet verdiğim kimse kayıp giden
ellerimden
Kayıtsızlığı insanların
Katkı mahiyetinde eklediğim hecelerin
Tutuklu bir yürek tutulası ayın arka
bahçesi
Yarım kalan hayalin ansızın
sonlandığı
Asra denk düşen bir yas adeta
Yaşlarımı gizlediğim
Nesrine esir bir kalem
Aşkın yitimine nazireler eden
Vuku bulacaksa huzur
Vakti yakın minvalin
Kat çıkılası bir hidayet aşkın
Neferi yıldız yıldız gözlerimden
dökülen
Her ışık karartı mahiyetinde göğün
Püskülleri belki de sarkan
Yüreğimden sancılı bir manivela
Kuş tutsam bile ağzımdan
Dökülen her kelime suç mahiyetinde
Esir düştüğüm bitimsiz hüzne
Kırık tekeri mi ömrün
Hicaz makamında seferi gölgemin
Külyutmaz yetilerimden nemalandığım
Ah, o bitimsiz hasretin
Hicret ettiği bir yemin…
Ne yamanmış ne yaman
Aşkla sınanan dirayetim
Yosun tutmuş köşe bucağın
Yatıya kalan misafirisin
Sevdana takılı aklım
Sedef yüreğimden firar eden
Yetilerimden arda kalan
Son dileksin sen
Şiar edindiğim matemin.
Esen beylik rüzgârında kapılıp
koyuverdiğim
Bilumum hece nezdinde yiten ömrün
Yutansa dev bir ejderha içimden
çalınan hayallerin
Methiyeler dizdiğin gerçeğin tek
tesellisi elbet
Hicret ettiğim yeni günün dokunulmazlığında
Nöbete kaldığım uğruna şiirlerimin…