Makale / Tarihsel Makaleler

Eklenme Tarihi : 4.12.2021
Okunma Sayısı : 1033
Yorum Sayısı : 9

SULTAN II. ABDÜLHAMİT  KAİSER WİLHELM’İN KARISI AUGUSTA WİCTORİA’YI NASIL  YATAĞA  ATTI?

Evet..Bizim  yalan  söyleyen  tarihin  yazmadığı  müthiş  bir  olayın kapılarını  açıyoruz  bugün. Hem de  tüm kaynaklarıyla...

Bilindiği  gibi ( Herkes  bunu  mutlaka  bilir ) Almaya  1870  yılında  Milli birliğini  kurmuştu. Yani  o  güne  kadar  ayrı ayrı  eyalet  devletleri  olarak  yaşayan  Almanlar  1870  yılında  artık  Almanya  olarak  tek  devlet  oldular.

Rivayet  olunur  ki  çok  ileriki  yıllarda Türkiye’de  ortaya  çıkan  ''Tek Millet- Tek  Bayrak- Tek Vatan- Tek Devlet'' sloganının  temelini  bu Alman  Milli  Birliği  oluşturmuştur.

Neyse  ana  konumuza dönelim.

İşte  bu  devlette  1859 yılında  dünyaya  geldi  Wilhelm. 

Babası 3.  Friedich 1888 de sadece 99 gün  oturduğu  imparatorluk  tahtında gırtlak  kanseri sebebiyle  nalları  dikince  yerine  oğlu  Wilhelm  tahta  geçti 29  yaşında.

O sıralarda  Osmanlı  tahtında  II. Abdülhamit  bulunuyordu.

II. Abdülhamit 1842 doğumluydu.  Bu  hesapça  II. Wilhelm’den on yedi  yaş büyüktü. 1876 da  tahta  geçtiğine göre  demek  oluyor ki  tahta  geçtiğinde  de 34 Yaşındaydı.

Evet... II. Abdülhamit  Wilhelm’in  Alman  tahtına  geçtiğini  öğrenince  ona  bir mektup  ve  bol miktarda  hediyeler  göndererek imparatorluğunu  kutladı.  Lakin  Wilhelm  II. Abdülhamit’e  sadece  ‘’ Danke Schön’’( Biz  kısaca  ‘’danke  şön’’ diyoruz) dedi cevabi  mektubunda.  II. Abdülhamit  buna  çok  sinirlendi doğal  olarak  ve  ‘’ Ulan  ben sana  o kadar  hediye göndermişim. Üç  sayfa  mektup  yazmışım. Sen  bana  sadece Danke  şön  ha ! Ben de senin  senin avradını .... bana da  Hamit  demesinler.’’ Dedi [  Kaynak: İbn’ül  Emin Mehmet Seyfeddin  Paşa- II. Abdülhamid’den  Hatıralar-  Sa. 219 ]

Evet  söz  bir  kere  ağızdan çıkmıştı  ve  Padişah  Abdülhamid  sözüne  çok sadık  biriydi. İyi ama  Kaiser  Wilhelm’in  1881 de evlendiği  güzeller  güzeli  karısı  Wictoria  Augusta’yı  nasıl  yatağa  atacaktı?  Bunun  için  öncelikle  kadını  Memalik-i Âl-i  Osman’a getirmesi gerekirdi. Her  ne  kadar  deplasmanda  atılan bir  gol  iki  gol  sayılsa da kendisinin  amcası  Abdülaziz  gibi  Almanya’ya  gitmesi  münasip  olmazdı. Öte  taraftan  oldukça  dindar  bir  padişahtı  Sultan  Hamid. Ama  yapacağı  şey  düpedüz  zinaydı.

Bir  gün  deniz  sahiline  indi  Şeyhülislamla. Bu  ikilemden  kurtulmak  için  ondan  fetva  almalıydı. Konuyu  Şeyhülislama açtı.  Lakin  kulakları  ağır  işiten Şeyhülislam konuyu  artık  ne  anladıysa  Boğazda  kulağına  kar  suyu  kaçtığı  için  sersem sersem  yüzen  balıklara  bakarak  tamamen  alakasız  bir  cevap  verdi: ‘’Müşkilinizin  cevabı  şudur ki hünkarım: Battı  balık  yan  gider.’’ [ Kaynak: Başbakanlık  Osmanlı Arşivi- Sultan II. Abdülhamit Dönemi fetvaları-  Fetva  no 1185 ]

Sultan  Abdülhamid  fetvayı da  almıştı. Bundan  sonrasında  yapılacak  tek  şey  ne  yapıp  edip  Wilhelm  ve karısı Wictoria ‘yı  İstanbul’a  getirtmekti.

Önceleri  mektup  trafiğini  yoğunlaştırdı ama  Wilhelm’i  bir  türlü  eşiyle  birlikte İstanbul’a gelmeye  razı  edemiyordu. Bunun için II. Wilhelm'i  can  evinden  vuracak  bir  teklif  sunmalıydı. Düşündü  taşındı  ve  sonunda  buldu: Eğer  ona  üzeri  Osmanlı  nişanları  ile  dolu  bir Osmanlı  Paşası  üniformasını  bizzat  kendi  elleriyle  takdim  edeceğini  ve  kendisi ile  eşini  sırf  onlar  için  yaptıracağı  bir  köşkte  ağırlayacağını  yazarsa  Wilhelm  mutlaka  gelirdi  İstanbul’a.

Nitekim de  öyle  oldu.

Önce  Wilhelm  ve  Wictoria için Yıldız Sarayının  hemen  yanında  Şale Köşkünü  yaptırdı. Ardından  çok  güzel  bir  Osmanlı  Paşası  kıyafeti  hazırlattı ve son  olarak ‘’ Eğer  gelirsen  sana Ayasofya’yı da  gezdireceğim. ‘’ Deyince  Wilhelm dayanamadı  ve  eşi  Wictoria ile  birlikte geleceklerini  bildirdi.

II. Abdülhamid  derhal  bir  tren  hazırlattı  ve ayrıca  Müşir  Ali Nizami  Paşa  ile Keçecizade  Fuat  Paşa’yı taa  Berlin’e  yolladı  bu  kefere  ve  maiyetine  refakat  etsinler  diye. Lakin  Wilhelm ‘’ Önce  Yunanistan’a  uğrayacağım  Yunan veliaht prensi  Konstantin’in  düğünü  için. Oradan  deniz  yoluyla  ve  kendi  gemilerimizle  geliriz’’  Diye  haber  yollayınca  II. Abdülhamit daha  da  bir  köpürdü  ve  ‘’Eh  artık senin  avradını....  farz  oldu.’’  Dedi. [ Kaynak: Tevarih-i Âl-i Osman Cilt  9  Sa. 317 ]

Neyse  efendim. Sonunda 2 Kasım 1889 da II. Wilhelm   ve eşi Wictoria  geldiler. Gelir  gelmez  Wilhelm’e Osmanlı  Paşası  kıyafetleri  giydirildi ve  II. Abdülhamit’in  huzuruna  çıktı  karısı  ile.

II. Abdülhamid karşısında  Wictoria’yı  görünce  çarpıldı  adeta.  Kadın  gerçekten de  çok  güzeldi.

II. Abdülhamit önce  II. Wilhelm ile  kısaca  tokalaştıktan  sonra Victoria’nın  enini  tuttu zarafetle  ve  onun  parmaklarını  dudaklarına  götürdü. O  anda  protokolü  filan  tamamen unutmuştu. Buğulu  bir  sesle  Şeyh  Galip’in  mısralarını  okumaya  başladı:

Fâriğ olmam eylesen yüz bin cefâ sevdim seni
Böyle yazmış alnıma kilk-î kazâ sevdim seni
Ben bu sözden dönmezem devreyledikçe nûh-felek
Şâhid olsun aşkıma arz u semâ sevdim seni

 
Bend-i peyvend-î dilim ebrû-yı gaddârındadır
Rişte-î cem'iyyetim zülf-i siyeh-kârındadır
Hastayım ümmîd-i sıhhat çeşm-i bîmârındadır
Bir devâsız derde oldum mübtelâ sevdim seni

[ Payitaht Abdülhamit Dizisinde II. Abdülhamit  bu  şiiri  Bidar  Sultan’a okur.  Külliyen  yalan  ve  yanlıştır.]

Tercümanlık  yapan Keçecizade Fuat  Paşa  beklenmedik  bu  durum karşısında boncuk  boncuk  ter  döküyor  ve  şaşkınlıkla  olayı  seyreden II.  Wilhelm’e  padişahın  bu  ziyaretten  ne  kadar  memnun  kaldığını   anlatıyordu  her  mısra  için  binbir  ecel  teri  döküp  bir  şeyler  uydurarak.  [ Kaynak- Keçezizade  Fuat Paşa- Devlet-i  Âliye’nin  İnkırazı- Sayfa  88 ]

Her  şey  güzeldi  ama  Wictoria  bu  tercümeyi  yememişti. O  günün  akşamında  bir  pusula  yazıp  görevli  bir  maiyet memuruyla  Keçecizade  Fuat Paşa’ya  Padişahın  gerçekte  ne  dediğini  sordu..

Fuat  Paşa  hemen  cevapladı:

Padişahımız  efendimiz  şevketmeap der  ki:

Yüzbin cefâ etsen vazgeçmem, sevdim seni.
Kaza ve kader kalemi alnıma böyle yazmış; sevdim seni.
Dokuz gök döndükçe bu sözden dönmem:
Sevdim seni; yer, gök, aşkıma şâhit olsun.

Gönlümün bağlantısı, zâlim kaşındadır;
Zihnimin manevi bağı siyah saçlarındadır.
Hastayım, sıhhate kavuşma ümidim, hasta gözlerindedir.
Devâsız bir derde düştüm: sevdim seni.

Victoria  bu cevaba  bayıldı tabii  ki. Hemen  bir  mektup daha  yazıp  yolladı  paşaya.  Özetle diyordu  ki:

‘’ Ben de  Padişah  hazretlerinden  son  derece  etkilendim. Kocam  uyuşuk  ve pısırk Wilhelm’e  hiç  benzemiyor.  Wilhelm  maalesef bir  imparator  ama  hem  iktidarsız  hem  de muktedir değil. Beni  anladığınızı  umarak mesajımı majesteleri  Padişahınıza iletmenizi  en içten  dileklerimle  arz  ederim.’’

Sonra?

Yahu  her  şeyi  ben  mi  yazayım?  Sonrasını  Şale  Köşkünün  dili olsa  da  anlatsa.  Ya  da  en  iyisi  sizler  Büyük  Alman  tarihçisi  Hammer’in 10 Ciltlik ‘’ Büyük  Osmanlı  Tarihi  adlı  eserinin  9. Cildi  Sa 411-412 den  okuyun.

Velhasılıkelam II. Abdülhamit  aynen dediği  gibi  II. Wilhelm’in  avradını....

Ama  daha  sonra  çok  pişman  oldu  bu  yaptığından  ve  çok  büyük  bir  nasuh  tevbesi  ederek  ömrünün  sonuna  kadar  helali  olan  kadınlar  dışında  hiç  bir  kadına  elini  sürmedi.

NOT:

1- Bu  yazıyı  lütfen  paylaşmayınız. Buna  iznim  yoktur.
2- Osmanlı  Devletinde Bayramlar  ve  Özel  Günler  konulu  yazı  dizimiz  devam  edecektir.   




( Sultan Iı. Abdülhamit Kaiser Wilhelm’in Karısı Augusta Wictoria’yı Nasıl Yatağ başlıklı yazı Sami Biber tarafından 4.12.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.