Monolog Röportaj- Şair Şiirle Akan
Irmağın Berrak Suyu mudur?
-Evet, sevgili okurlarımız gönül penceremizi açarak,
şiirden esen esintilerle gülüşüyle öpüşüyle gönlümüzü hoş etmek gülümsetmek
için karşınızdayız. Yanımda her zaman ki gibi görünürken kuyunun dibi
gönüllerin galibi şiir diyen Sayın Gülveren şairimiz var. Sayın Gülveren az da
güldüren şiirle sevdiren, Sayın Gülveren, Şiirle Şair akan ırmağın berrak suyu
mudur? Yoksa içine düştüğü derin kuyu mudur? Düştüğü kuyunun dibi kurumudur?
Kuru ise dibi kırıkları olmadan mutlu mudur?
-Öncelikle benim gibi espriden
hoşlanıyorsunuz, farkındayım bilmelisiniz! Sorduğunuz soruların toplamına, evet
diyerek başlayayım. Hissettiğin yaşadığın kadar aşkla yazarsın aşkl akan
dereler karışır ırmaklara denize ve okyanusa karışırsın, bu karışmak aman
karışmayayım bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın, anlamını silip süpürendir
bu manada anlatın. Hem anlarken anlamanın da zevkine huzuruna sakinliğine
varın. Şairin şiirle içinde düştüğü kuyu olur mu cennet bahçesine düşmüştür
hecelerle mısralarla gönülden sevmelerle. Bu sevmeler aman hepsi benim olsun
sevme ile alakası hiç yoktur, alakası yok iken zaten tersini düşünmek
yokluktur. Tanıdığım şair arkadaş üstatlarım adaşım var hasta iken benim gibi
şiir yazmadan rahata huzura ermiyor, aşkla mısraları dizmeden mutlu olmuyor,
işte kırıkları alçıya şiirle alan iyileştirenler nasıl mutlu olmasın ki?Hem duygu ve hislerin bölünmesi
mutluluğu paylaşırken bölmüyor dağıtıyorsa, çıkarması gönülde dağıtınca nasıl
aşkı çıkartmıyor çoğaltıyorsa, çarpması çarpanıyla (yani dağıtımıyla)
çoğaltıyorsa, üzülmesi, gülmeyi hatırlatıyorsa, neden mutlu olmasın şair şiirle?
Farkındaysanız insanlık bilinmezlikle çıkar ilişkisiyle dolu ihtimalsizlikler
zincirine bağlı kalmış boşluğa koşarken, şair şiirle hüznü yazsa da
farkındaysanız hoşluğa koşuyor. Bizler mutluluğu basit bir denklem gibi
çözemeden terk ederek yaşarken, şair şiirle tüm ihtimalsizlik zincirlerini
kırarak umutla bağlanıyor, umutla sevgiyi aşkı dağıtıyor ve topluma dünyayı
savaştan ancak aşkla sevmekle şiir gibi yol alarak duygu ve hislerle dokunarak
kurtarabilirsin, terk ederek sırtını dönerek bu olmaz, olması da mümkün değil
diyerek. Başka hangi ihtimalle o nazlı yar sevile bilinir? Hep gidişler varken
şair dönüşleri hatırlatır, dönülmesi gerektiğini söyler, hasret iline gitmeden
önce, terk edilmeden önce, sonrası zaten hasrettir nazlı yâri hayal ederek
unutmamak için yanmaktır tatlı tatlı ateşiyle.
Ceylan gözlerine kurban olduğum
Tanrı selamını almaz mısınız?
Mevla sizi süs için mi yarattı
Biz gel demeyince gelmez misiniz?
Gurbete gidenler azığın alır
Kimisi giderken kimisi kalır
Kimi sevap için Kâbe’ye varır
Kâbe kapınızda bilmez misiniz?
Karadır kaşınız yaydan nic'olur
Bugün dünya yarın ahret nic'olur
Bir gönül yapması yüz bin hac olur
Siz gönül yapmasın bilmez misiniz?
Sümmani ‘yem ey dil yâre n'iderim
Başım alır diyar diyar giderim
Yarın mahşer günü dava ederim
Siz mahşer yerine gelmez misiniz?
Âşık Sümmani
*****
Güz Gelmeden
''Sırtında taşıdığın kıl heybe
dağ rüzgârı ve lor peyniri
gibi doluysa kır çiçekleriyle
sesler türkülere dönecektir
üzünçse ışıklı bir sevince
Dudaklarında özlem türküleri
ve gözlerinin menekşesin de aşk
çağıldıyorsa çavlanlar gibi
usulca gir umudun menziline
hüznü gerilerde bırak
Türküler paylaşılıyorsa eğer
dağ rüzgârları paylaşılıyorsa
sevinç de dâhildir buna
ve o zaman bütün bir yaşam
paylaşılacak kadar güzeldir artık
Heybendeki kır çiçekleri
bir yangındır güze doğru
tutuşturur yüreğinde
uzak özlemlerin külünü
hiç beklemediğin bir anda
Güz gelip de yangın başlamadan
tutmalısın doğanın yelesinden
yüreğindeki seher yeli
varmalıdır sabah olmadan
gül bahçesine sevda hevengine.''
Ahmet Telli
*****
Hasret
“Dışarıya yağmur,
yüreğime hasret,
fikrime sen…
Nasıl yağıyorsunuz üçünüz birden
bir bilsen.''
Cemal Süreyya
-Farkındaysanız şair şiirle bir
şeyleri geride bırakırken, yepyeni bir şeyi hecelerle sevinçlerle anlatıyor. Aşkın
kaynağından anlatıyor hasret olsa da duyduğu hissettiği sevinci coşkuyu hasreti
duyarak onu hatırlayarak anlatıyor. Bazen beklentilerimizi arzularımızla hapis
ederiz şair hapis etmeyin salın gökyüzüne beklentilerinizi yağmurla bereketle
yağar sizlere yeter ki siz aşkla isteyin. Olmasa da olmazı yaratan rabbim var
diyor imanla… Şimdi birde böyle hayal edin bakalım, Şair Şiirle Akan Irmağın
Berrak Suyu değil midir? Evet, akan ırmağın berrak suyudur… Şiirle duygularını
ve hayatını dizayn eden aşkla,
karanlıktaki ışıktır, sönmeden her gece karanlığa ışık olur ve aydınlatır
karanlığı vesselam.
-Evet, saygıdeğer okuyucularımız
ocakta çayımız demlendi buyurun birer demli muhabbetle demlenmiş çaylarımız
yudumlayalım, siz hep gelin çaylar bizden yine gülümsemeler sizden,
selamlarımla.
https://twitter.com/i/status/1484601169368526851
Bu linkten Cemal Süreyya’nın naif sesinden “Kar şiirini” seyredebilirsiniz.
Mehmet Aluç