İklimin nazarında kıyama durduğum kadar ömrün de iki yakasının asla bir araya gelmediği bir rivayet olmasa gerek…

 


 

 

 

İçimin dirliğine ve dinginliğine şart koştuğum mizacım

Ve çocuk tarafım…

Aşkın ikazı ne ki ne?

Tebessümler ektiğim ömrün eş güdümlü lehçesi.

İzafi bir renk miyim de soldum ansızın?

Oysaki kürediğim gök kuşağının

En muhalif ve de mağdur sesi ve resmiydim

İçime ektiğim umudun tohumları

Bazense irkilip başa aldığım hayat hikâyesi

Dünün ve meftun hayallerimin varamadığım durağında

Asılı kalmış bir otobüs tabelası gibi

Hangi yöne gittiğimin de yok iken önemi…

 

Ne de olsa önem arz eden;

Sadece ve sadece mağdur sözcüklerimin bekası

Belki de ömrün hicreti

Hicvi bildiğim aşkın yansızlığıma dair

Yandığımın da meali

İç sesim ve baskın dış sese

Ettiğim teessüf

Edimlerinde saklıyım ben mevsimin

Namert gölgelerden yana derdim

Ne olurdu sanki ne olurdu?

 

Ah, gölgelerden çektiğim

Tuttuğum o çetelesi imkânsızlığın

Lakin hamt edip sığındığım Rabbim

Mealim de mizacım da O’nun koruması altında

Bazen solan bir çiçeğim

Bazense yeni günün ufku ve umudu ve uğuru

Uçuşan saçlarım sözcüklerin nezdinde

Çırpınan yüreğim aşkın haresinde halesinde

Yalnızlık ne ki?

Bunca sevgiyi tıkıp da içime

İçerlemediğim kadar içlendiğim

En çok da yaşa ve rahmete doyamadığım

Her ezan vakti…

 

Ektiğim hüzün

Biçtiğim sevgi ve iman

İdrak ettiğimden de öteymiş yaşam

Elbet bir içimlik değil benim sözcüklerim

Ah, nasıl da bir ömürlük yürekten bağlandığım

İnsanlar ve insafı çağrıştıran bunca güzellik

Mademki bakaya kaldım yine günün nezdinde

Bekası ömrün varsın da şerit değiştirsin iklim

Aklımın aldığından öte.

 

İçimde atan yürek

İman gücümle şerh düştüğüm gün ve gece ve şafak

Niyazımla, inancımla ayaktayım demenin de güncesi

Gülümseyen yüzüme doğan güneş ve yıldız

Serptiğim her zerresi umudun

Sefasını sürmek ne de güzelmiş sevginin ve inancın

Hayatın albenisi saklı maneviyatta

Yalnızlık ne ki aşka ibadet eden

Yüreğin kıblesinde saklı iken

Bitimsiz hülyam ve hüzünlü dünyam

Ereceğim elbet en güzel nihayete

Hidayeti şerh düştüğüm sevgime inancımla

Eşlik eden her hücrem zerrem…

 

Zikrime denk düşen fikrime bir kelam daha eklerken

Aşkın bitimsiz gücüyle

Uyuya kalmadım da üstelik bir ömür yakarken

Bu İlahi Ateşi

Her kıvılcımdan doğar neşri nesri hayallerin

Raks eden kalemden ziyadesiyle sahip olduğum

Varsın sadece saklı olsun Allah’ın katında

Kat izinde saklıyım sevginin

En güzeli değil mi ki doğaçlama yaşar ve severken insan…

 


( Yaşa Ve Rahmete Doyamadığım Her Ezan Vakti... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 26.01.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.