ZİYA GÖKALPI UNUTMADIK
Ahmet
AYAZ
Gaziantep Güneş Gazetesi 1 Kasım 2022
25 Ekim Ziya Gökalp’ın ölüm
yıldönümüdür. O’nu ölümünün 98. Yılında da, unutmadık. Ziya Gökalp 1923
yılında yayımladığı (Türkçülüğün Esasları) adlı kitabı ile tanınır. (Atanın
içkisi köpüklü kımız, Arpa suyu içme adedi bir Kırgız). Ayrıca (Demir sana
tapar, şimşek baş eğer, İsteme sena yarat, görme sen göster.) Mısraları
usumda 1950 lili, öğrencilik yıllarımdan beri saklı durur. Şimdi
aşağıya öz geçmişini alıyorum.
Tam adı Mehmet Ziya Gökalp, 23 Mart 1875'te
Diyarbakır'da doğdu. 25 Ekim 1924'te İstanbul'da yaşamını yitirdi. Asıl ismi
Mehmet Ziya. Babası yerel bir gazetede çalışan memurdu. Eğitimine
Diyarbakır'da başladı. Amcasından geleneksel İslam ilimlerini öğrendi. 18
yaşında intihara teşebbüs etti. Bir yıl sonra 1895'te İstanbul'a gitti.
Baytar Mektebine kaydını yaptırdı. Buradaki öğretimi sırasında İbrahim Temo
ve İshak Sukûti ile ilişki kurdu. Jön
Türkler'den etkilendi. İttihat ve Terakki Cemiyeti'ne katıldı.
Muhalif eylemleri nedeniyle 1898'de tutuklandı. Bir yıl cezaevinde kaldı.
Serbest bırakıldıktan sonra 1900'de Diyarbakır'a sürgüne gönderildi. 1908'e
kadar Diyarbakır'da küçük memuriyetler yaptı. 2'nci Meşrutiyetten sonra
İttihat ve Terakki'nin Diyarbakır şubesini kurdu ve temsilcisi oldu.
"Peyman" gazetesini çıkardı. 1909'da Selanik'te toplanan İttihat
Terakki Kongresi'ne Diyarbakır delegesi olarak katıldı. Bir yıl sonra,
örgütün Selanik'teki merkez yönetim kuruluna üye seçildi. 1910'da
kurulmasında öncülük yaptığı İttihat Terakki İdadisi'nde sosyoloji dersleri
verdi. Bir yandan da "Genç Kalemler"
dergisini çıkardı. 1912'de Ergani Maden'den Meclis-i Mebusan'a seçildi,
İstanbul'a taşındı. Türk Ocağı'nın kurucuları arasında yer aldı. Derneğin
yayın organı "Türk Yurdu" başta olmak üzere Halka Doğru, İslam
Mecmuası, Milli Tetebbular Mecmuası, İktisadiyat Mecmuası, İçtimaiyat
Mecmuası, Yeni Mecmua'da yazılar yazdı. Bir yandan da Darülfünun-u Osmani'de
(İstanbul Üniversitesi) sosyoloji dersleri verdi.
1'inci
Dünya Savaşında Osmanlı'nın yenilmesinden sonra tüm görevlerinden alındı.
1919'da İngilizler tarafından Malta Adası'na sürgüne gönderildi. 2 yıllık
sürgün döneminden sonra Diyarbakır'a gitti, Küçük Mecmua'yı çıkardı.
1923'te
Maarif Vekaleti Telif ve Tercüme Heyeti Başkanlığı'na atandı, Ankara'ya
gitti. Aynı yıl İkinci Dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne Diyarbakır
mebusu olarak girdi.
1924'te
kısa süren bir hastalığın ardından İstanbul'da yaşamını yitirdi.
Osmanlı
Devleti'nin parçalanma sürecinde yeni bir ulusal kimlik arayışına girdi.
Düşüncesinin temelinde, Türk toplumunun kendine özgü ahlaki ve kültürel
değerleriyle, Batı'dan aldığı bazı değerleri kaynaştırarak bir senteze ulaşma
çabası yatıyordu. "Türkleşmek, İslamlaşmak, Muasırlaşmak" diye
özetlediği bu yaklaşımın kültürel öğesi Türkçülük, ahlaki öğesi de
İslamcılıktı.
Uluslararası
kültürün yapıcı öğesinin ulusal kültürler olduğunu savundu. Saray
edebiyatının karşısına halk edebiyatını koydu. Batı'nın
teknolojik ve bilimsel gelişmesini sağlayan pozitif bilim anlayışını
benimsedi. Dini, toplumsal birliğin sağlanmasında yardımcı bir öğe olarak
değerlendirdi.
Toplumsal
modeli, Emile Durkheim'in teorik temellerini kurduğu
"dayanışmacılık" temelinde şekillendi. Bireyi temel alan liberalizm
ile çatışmacı toplumu temel alan Marksizm'e karşı mesleki örgütleri temel
toplum birimi olarak kabul eden solidarizmde karar kıldı.
Toplumsal
ve siyasi görüşlerini anlattığı sayısız makale yazdı. "Türkçülük"
düşüncesini sistemleştirdi. Milli edebiyatın
kurulması ve gelişmesinde önemli rol oynadı.
Ziya Gökalp Eserleri
·
Kızıl Elma (1914)
·
Türkleşmek, İslamlaşmak, Muasırlaşmak (1929)
·
Yeni Hayat (1930)
·
Altın Işık (1927)
·
Türk Töresi (1923)
·
Doğru Yol (1923)
·
Türkçülüğün Esasları (1923)
·
Türk Medeniyet Tarihi (1926, ölümünden sonra)
·
Kürt Aşiretleri Hakkında Sosyolojik Tetkikler
(ölümünden sonra)
·
Altın Destan
·
Üç Cereyan
·
Limni ve Malta Mektupları