Ben Buradayım-Eleştirim

 

Gelip Gitmeyenlerim

 

Âdem kardeşim beni eleştirin diyerek şiir asmış, gel gör ki nasıl eleştirelim, eksiği olmayan kul yoktur bende az mizaha kaçarak (KIVIRARAK) “Ben Buradayım” şiirine “eleştiri” babında olmasa da, birkaç söz söyleyeyim değişik bir bakış açısıyla konu başlığıyla. Sürçülisan ettimse af ola. Benim gelirken gitmeyenlerim çoktur edebiyatta bun da ondan sayın gitsin. Yani güzel olan şiirlere “Nazire” yazarım bu bab’da düşünün bu kab da bu kuba da ayranı için derim.

 

Ayranım olsa da ekşi mayanın suçu var

Ben ekşi ayranı da içerim yapanın suçu mu var?

Diyerek devam edeyim.

 

Ben Buradayım

 

Yılların bizlerden, aldıklarını,

Kullara söyleme, ben buradayım.

Umutla hayali çaldıklarını,

Sellere söyleme, ben buradayım.

 

Âdem kardeşim bilirsin yıllar bizden her şeyi alarak içinde güzel olan ne varsa ahirete taşır, sapla samanı ayırır diye o giden yâre söylemene gerek yok! Kullara söylemesine de gerek yok zaten hepimizden yıllar bir şeyleri alır, sen ayrılığı söyleme desen de o bir şekilde belli olur herkes fark eder tabi ki aşkla hasreti yaşayanlar fark eder, gönül farı gece gündüz yanık kalınca ister istemez belli olur, kapatmak lazım aküyü bitiriyor, gerçi akünün de bitmesi gerekir ki yeni akü alarak üreticiye katkımız olsun… Âmâ o yâre dediğin gibi umutla severken yarınlarda onunla mutlu olacağın hayalini çaldığını kandırdığını sonunda anlaman bir erdemdir son demdir çaydaki, kaynadıktan sonra(Açılımını yazmayayım sen anladın). Bende senin gibi çok seslendim lakin bilirsin ki gidenler duymaz/anlamaz/fark etmez/fark eden olmaz, boşuna nefesini tüketme. Seller ancak suyu taşır yani kendisini senin halini taşımaz taşıyan insandır. Burada kifayetsiz kalan sözlerin, Camda sana bakan Ayten’in kifayetsiz kalmayı bilmediğinden inme indi sanarak eline bir sopayı alarak seni bu inme ile sandığı kifayetsizlikten kaldığını bilmeden inme inmiş olabileceğini düşünerek kavrayarak kurtarmak için aşağıya inmektedir, bu kifayetsiz kalışını düzelte az yol al, yoksa sopa geliyor. Bu ilk uyarım dikkatli ol, bırak artık ben gibi beklemeleri, ben çok sopa yedim bu halimle sen yeme bari.

 

Vakitle zamanla, yarıştığımı,

An gelip terlere, karıştığımı,

Hainle zalimle, vuruştuğumu,

Ellere söyleme, ben buradayım.

 

Ah kardeşim her âşık sevdiğine bir an önce varmak için zamanla yarışır, aceleye ne gerek var, zaman zaten bildiğini taşıyarak okuyor. Bu kadar çabayla terlemene de gerek yok aşkta karşılık çoğu zaman hemen alınmaz. Hainle zalimle vuruştuğun bir gerçekte bitmiyorlar ki. Korkma gittikten sonra seni terk ettiği yerde çivilenmiş halinle bir ağaç gibi yeşereceğini bilmediğinden kimseye söylemez, bilirsin “güzel söz, kökü yerin derinliklerinde sabit, dalları ise göğe doğru yükselmiş bir ağaç gibidir “ bu onu da bilmez boşuna nefesini tüketme, vakit nakittir bekleyerek yolu işgal ediyorsun bu ikinci eleştirim ve uyarım, yolda ehliyetini bakkaldan alan var çarpar maazallah yaralanırsın.

 

Yerlere düşerek,  kalktığım oldu,

Elbette benim de, korktuğum oldu,

Boş yere dağıtıp, yıktığım oldu,

Nillere söyleme, ben buradayım

 

Bilirsin düşe kalka büyürüz bunu burada ifade etmene hiç gerek yoktu. Elbet insanın bir korktuğu vardı. Mesela bugün az kazandım kasam dolmadı sen bunları bilirsin, nasılsa tepki veren yok neden çekiniyorum basayım etikete yeni fiyatı… Sevdiğim eyvah terk edecek zaten olacakta varsa olur yani. Boş yere ne diye dağıtıyorsun odanı, neden kapıları duvarları yıkıyorsun, bir amacı olsun bari lütfen. Nil nehri nerede sen neredesin bakalım giden sevgili Nil nehrine yakın mı geldi? Aklında kırk tilki vardır kuyrukları birbirine dolanmıştır, sende çözmek için buradayım deme çözemezsin hiç çözen olmamıştı buda üçüncü olsun.

Bana kalırsa bu üç yeter, fazlasına gerek var mı?

 

Mehmet Aluç


( Ben Buradayım-eleştirim başlıklı yazı kul mehmet tarafından 8.11.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.