Dün de çıktı karşıma, masumca bakıştık.
Yorgunluğumuzu, anlamaya çalıştık.
Geçmişe  de daldık, hayallere karıştık.

Öfkeler sarmıyor bütün bu yaraları,
Nefretler dindirmiyor içimizdeki harı.

Duygularımız solmuş, özlemler tutsak.
Yadsımış gönüllere, söz geçmiyor ancak.

Nereye baksak, hep ızdırap dolu,
Bitmek bilmeyen, bir dumanlı yolu.

Bir tarafımızda zemberekli zakkumlar, 
Öbür tarafımızda kandiller zehir saçar.

Zamansız ve mekansız, derinden  hıçkırıklarımız,
Dokunan kirli ellerin, yaraladığı
duygularımız.

Kuru bir hayalmiydi bu, 
Yoksa düşlerimden çıkan yalnızlığım mı?
Feryadımızın yankıları, göklere
ulaşmadı mı?

Masumiyetinin gözyaşlarını bırakıp gitmek...
Belki de ayrılamıyorum, senden pek.
Mecburum buna, alışman gerek.

Baharda görüşürüz belki, yaşarız mutluluğu,
Sevgiyi de öğretirim sana, yalnızlığın çocukluğu.

İsmail AVCIOĞLU 
( Yalnızlığın Çocukluğu başlıklı yazı İ_Avcıoğlu tarafından 28.01.2023 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.