Sen korkularla geçen, bir gecenin nûrusun.
Aydınlığa açılan, kapının ilk yolusun.
Mansur’un tarifinde, Hakk’ın güzel kulusun.
Penceremden odama, yine hoş geldin şafak.

Seninleyken, mevsimler şaşırır, bahar olur.
Üstüme çöken, acı kâbuslar hep kaybolur.
Tepelerden bayıra, kanat sesi duyulur.
Gönlümde huzura yol buldu gelişin şafak.

Gelip giden yolcuyum, kutup yıldızı bilmem.
Görsem bile seherde, inan kimseye demem.
Alem çiçekle dolsa, gülden başka sevemem.
Yeni doğan hayatta varılan yoldun şafak.

Değişmeyip yerinde, takılı sabit dursan.
Saat sarkacı gibi, zamanı erken kursan.
Ya Allah Bismillahla işin başına vursan.
Hergün suyuma katık, ekmeğim oldun şafak.

Bu sabah dost bağında, ahuzar eder bülbül.
Şevke gelmiş rakseder, dağda mor renkli sümbül.
Dikenlerin saklamış, gelin olmuş goncagül.
Beni mecnun misali, yollara saldın şafak.

Ahmet derki; yeter, çok yazma, fazlası zarar.
İbret alana, tam da yerinde, iyi karar.
Okunmasa da kimlerin, nasıl işine yarar.
Gece karanlığında, gönlüme daldın şafak.
17.03.2008
Ahmet Çelik
Ceyhan
( Şafak başlıklı yazı AhmetÇELİK tarafından 9.06.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.