Kendi kabuğuna asi

Yazgısına isyanda çocukluğum..

Kırık aynalarda yansıyan yüzüm seyir  defterim

Vazgeçtim sevmekten kendimi

Senden vazgeçtiğim gibi

 

Nehrinin yatağında ölü düşler besledin

Sakin ve duruydu sular uykularımda

Şuursuz vakitte gölgeler

Yağmura yenik kıyılara düştü

Sözcüklerin suskun ağzında

Kendine yalvardı sular ellerimde

Kıvrıldı yatağına

 

İki ayrı yağmur damlası

Saçlarımı derinden ıslatan hüzün

Bulutsuz gökyüzü kadar berrak sevgin

Aynı fotoğrafın ayrı dünyaları

Ve gözlerine ışıyan ay

Anımsıyorum şimdi

Düşlerin hayata dokunan gerçekliğini

 

Duvarlarıma sarılan  sesim ne kadar yalan

Ne kadar öksüz çocuk sevinçlerim

Yastığıma düşen rüyalar sensiz

Ayaklarımızla ezdiğimiz üzümler

Ve mor dağların eteklerinde

Uyandırdığımız güneşin ışıkları

Ne kadar kimliksiz

 

Kapandı kapılar

İçimde kanım dondu

Bütün renkler siyaha adandı

Matemi şiirlere yüz vurdu

Çıplak ayaklarıyla sokuldu yaşlar

Şahdamarımdan öpülmeyen yanıma

 

Karanlığımdan yansıyan renklere küstüm

Isınamadım kalbimin duvarlarında

Gürültülü sessizlik ısmarladım kendime

Nasıl biter bu dilsizlik

Bu kimsesizlik

 

Unut bütün geçmişi

Acılar içinde bağrıma  bastığım zaferler

Şimdi gözyaşlarımla intihar etti uzaklığına

Umuda  yüzümü  gömdüğümde

Bilmiyorum nasıldı bakışları yaşananların

Kanayan kalbim durdu sonunda

Rüzgar ayazını kustu yalnızlığıma

Öldüm ben...

 

 

adem efiloğlu- ahir-i  kalem

 

 

( İki Ayrı Yağmur Damlası başlıklı yazı AdemEFİLOĞLU tarafından 25.05.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.