İlkin bir sarsıntı, ardından iliklerin içine kadar işleyebilecek bir soğukluk.
Dil, ilkin hayretler içerisinde sessizdir, konuşamaz. Çünkü karşında duran sevgidir. Artık sıcak bir tebessümün ortaya yaydığı ısıyla erimeye başlar buzdağı zannedilen kaskatı kalpler. Boğazdaki düğümler yavaş yavaş çözülmeye başlar. Artık tasalanmaya gerek kalmamıştır. Çünkü sevgi gelip insanın yüreğindeki yerine, tahtına oturmuştur.

Evet, sevgidir her sihirli sanılan sandukanın büyülü anahtarı. Boynu bükük yaralı bir kalbi tamir eden iksir. Yaradan, varlığın kalbine koymuştur ki sevgiyi, herkes ondan nasibini almasını bilsin. Ormanların kralı addedilen mantıksız, şuursuz aslanı küçük, savunmasız yavrucağı karşısında eğip büken güç. Bir tavuğu geleceği ve umudu olan yavruları için köpeğin ağzına salıveren kuvvettir sevgi. Sevgi olmazsa kâinatta, her şey dalından koparılmış, boynu bükük bir gül misali solmaya mahkûmdur.

Dünyadaki zulümlere, acılara, entrikalara bir son vermek, bunlara dur demek için dikilmiştir insanoğlunun karşısına. Doğruyla eğrinin, sıcakla soğuğun, iyilikle kötülüğün, aydınlıkla karanlığın bir olamayacağı nizama dur demek için gelmiştir veya gönderilmiştir.
Tabi ki her gecenin bir sabahının olduğu gibi zulümlerin, kötülüklerin, karanlıkların gideceği bir dünyaya gelmiştir. Gelirken de yalnız gelmemiştir. Yanında iyilikleri, aydınlıkları, güzellikleri ve merhameti, hoşgörüyü getirmesini de bilmiştir.

Zamanın esareti altında bir akışa doğru yol alan kürek mahkûmları misali hayatımızı devam ettirmekteyiz. Zamanın her şeyi anlık olarak plânladığı dakikalarda bizden aslında çok şey akıp gitmektedir. Atiye şöyle bir baktığımızda elimizde kalan tek hatıramız sevgimizdir. Sevip saydığımız dakikalarımızdır. Her insanda sevginin boyutları farklı farklıdır. İnsanın yapısında her zaman yıkıcılığa doğru bir meyil vardır ki bunu zaman zaman içimizde bir sızı gibi hisseder dururuz.

Günümüz insanı kendisini makinenin etkisi altında bırakıp bazı hislerinden vazgeçmektedir. Hayatı algılamadaki duygulardan ortaya çıkan bu hisler sevgiye de fazla yer bırakmamıştır insanın yüreğinde.

Aslında sevgi gelirken ne umutlarla, hayallerle gelmişti de şimdi ne buldu. Zamana karşı koyamayan insan gibi sevgi de günümüz insanın hızına yetişememişti. Çünkü insanoğlu bencilleşmişti, duyarsızlaşmıştı. Ama yine de son olarak bir hamle yapmak gerekiyordu. Tamir edilmez gibi görünen yıkıntılar arasında çırpınan birkaç mahzun gönlü bulup, onlara son bir hamle yapmak gerekliydi. Bu sevgiydi; üzüntüye, mahzun olmaya, kederlenmeye zaman yoktu. Yapılacak olan ne varsa hemen yapılmalıydı.

Evet, yapılan hamleler olumlu sonuçlar vermeye başlamıştı bile. Birkaç yaralı yürek kendisini sevginin kollarına atmasını bilmişti. Artık bundan sonrası kolaydı. Sevginin tılsımlı kokusunu rüzgâr avuçlarına almış yüreği sevgiye susamış biçare gönüllere adeta nisan yağmurlarının ılık sevda banyosunu yaptırıyordu istemeseler de.

Bundan epey zaman sonra yavaş yavaş sevgi hak ettiği yerini bulmuştu da oturmuştu. Bundan sonra kapı kapı dolaşmayacak, artık insanlar ona müracaat edeceklerdi. Neden mi? Çünkü insanlık gerçek saadeti zulümlerde, entrikalarda, bencillikte değil; sevgi de bulmuştu. Bundan sonra insanoğlunun diğer unsurları da kayıtsız kalamazdı. Onlarda sevginin etrafında bir halka oluşturmuş neşeyle, ümitle, umutla, heyecanla bu anı kutluyorlardı. Herkes bu anın ve zamanın fotoğrafını çekiyordu. Ama artık bu fotoğraf karelerine gerek kalmayacaktı ki. Çünkü hayat bundan sonra böyle olacaktı ve olmalıydı da.

Hayatı ve onun anlamını sevgide buldum diyenlerin kısa hikâyesi…


ÖMER BATI
29.01.2006 - Gaziantep
( Bir Sevgi Hikâyesi… başlıklı yazı Ömer Batı tarafından 15.06.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.