-"Mutluluk istediğinin olmasıdır" demiştim.
 
 Bir zamanlar alt ranzada kalan oda arkadaşımın birdenbire ve hiç sebep yokken sorduğu "mutluluk nedir?" sorusuna...
 
O zamandan bu yana bayağı süre geçti. Arkadaşımın onaylaması , bende bu sorunun yanıtını arama çabama son noktayı koymamıştı. Şimdi hatırlıyorum, o soruyu sorduğunda önce bir kaç saniye düşünmüştüm ve mutluluğun ne olduğunun ve nasıl mutlu olunacağı sorusunun insanoğlunun ortaya çıkmasından itibaren sorulmuş ve bir çok tanımının yapılmış olduğunu arkadaşa söylemiştim. sonra kendisine aklıma ilk gelen tanımı yaptım.
 
O an bana çok mantıklı gelmişti.Çünkü hayatta bir çok şey istemiş ve bunların bazılarının gerçekleşmemesi bende mutsuzluk kaynağı olmuştu. "Mutluluk istediğin şeyin olmasıdır". Arkadaşın da soruyu sorduğu zamanki  halinin kaynağı belki bir isteğinin gerçekleşmemesi olacak ki "doğru" yanıtını vermişti.
 
Bu tanımda gerçekten doğruluk payı vardı.Ama neden beni tatmin etmiyordu.Bir şeylerin eksik olduğunu düşündüm.Evet bir çok kişi mutsuzdu . Durumlarını öğrendiğimde ya işini , ya bir yakınını  ,ya  sağlığını , ya malını ya itibarını kaybetmiş, ya istediği kızı elde edememiş vs. vs. veya birkacının acısını birlikte yaşamış. Hepsinde de istenmeyen durumlar var.
 
Peki bu mu? mutluluğun tarifi istediğin şeylerin olması, istemediğin şeylerin olmaması. Bu tanımı doğru kabul edersek insan ne ister sorusu aklıma geliyor. İstek nedir peki. Saydığım örneklerde, yani iş sahibi olunması, istediği kızı elde etmesi, yakınlarının ve kendinin sağlıklı ve iyi olmaları mutlu edermiydi insanı. Bu mutluluk ne kadar sürerdi.Sonsuz mutluluk neydi o halde. İnsanın sonsuz istekleri karşısında yalnızca isteklerinin karşılanması ve elde edilmesi mutlu olması için yeterli gelmiyordu bu tarifte bana.
 
Bir yandan da ben insanın mutluluğa muhtaç olduğunu ve insanın arayışının aslında sonsuz mutluluk olduğunu düşünüyordum. Ama insanların istediği her şey olmuyordu bu dünyada ve istekler hep diğer insanların istekleriyle karşılaşacağından, sınırlı kalacağı malumdu.Oysa sonsuz mutluluk hiç bir sınırla karşılaşmamalıydı.
 
Arkadaşım durduk yerde sormuştu bu soruyu. Ama artık ben soruyordum bu soruyu. Mutluluk nedir?
 
Size bir sır daha vereceğim.Bazı şeyler etrafınızda oluşur.Size sorular sordurur ve istediğiniz takdirde cevapları yine sizi bulur.
 
Neyse bu sorunun cevabını aradım. Aradıkçada kimi vakit bir sohbet sırasında, kimi vakit bir gazetenin , derginin mutlulukla ilgili konunun geçtiği bir yazıda, kimi vakitte yaşadığım bazı olaylarda aramamın karşılığını buldum.
 
-"Mutluluk birileri tarafından sevilmek değil, bütün kalbinle =sevmektir=" yazısı bir gazetenin köşe yazısında dikkatimi çekmişti.
 
Bu söz üzerine kendi kendime düşündüm.Ben insanın istediğinin şeylerin olması onu mutlu yapar demiştim. Bu tanımda ise mutluluğun sevmek olduğu söyleniyordu. İki tanımı birleştirince ortaya mutluluk ile istemek ve sevmek arasında bir tanım çıkıyordu.
 
Sevmeyi istemek , mutluluğu aramaktır. İstediğinin olması ise yani sevmeyi başarmak mutluluğu bulmaktır.
 
Peki insan neyi sevecek, neyi sevmeyi isteyecek? Büyük ihtimalle geçici bir şeyi sevmek bu sonuca götürmez.Çünkü sonsuz mutluluk ancak sonsuz bir şeyi sevmekle ortaya çıkar. Buraya kadar yazdıklarımdan sonra birçok kişi farklı şeyler söyleyebilir. Benim düşünceme göre sonsuz olanı sevmek mutluluksa, sonsuz olan nedir?
 
İnanan biri için bu soruya çevap vermek zor değil.Sonsuz olan ,aslında herkesin özünün bir yerinde saklı olarak bildiği, fakat kimilerinin  unuttuğu, kimi şanslı kişilerin hatırladığı aşkın kaynağı yüce yaratıcıdan başkası değil.
 
Toparlamak gerekirse yaşadığım hayatta gördüklerim, yani insanların bu mücadelesi , bu uğraşları, bu koşuşturmaları hep bir şeyler için. Kimisi geçinmek için uğraşırken, kimis eğlenmek, kimisi dünyevi bir amaç uğruna çaba içerisinde. Hiçbirisinin bunları yaparken amaçlarının acı çekmek, huzursuz olmak, mutsuz olmak olduğunu sanmıyorum.Hepsi bu isteklerini gerçekleştiriken mutlu olmak istiyorlar.Şu ölümlü dünyada herşeyin bir sonunun olduğunu düşündüğümüzde , yaşamdaki mutluluk sonu olan şeyleri istemek ve sevmek olmasa gerek.
 
Benim sevmem gerekenin sevgiye layık olması en başta gelir. Sevgime layık olan ise, varlığımın sebebi yüce yaratıcı. İşte gerçek.... İnsanın mutlu olması için kendini var edeni sevmesi lazım.Çünkü bunun için var, bunun için yaratıldı.Aksi takdirde istemediği en büyük şey yani mutsuzluk kendini bulur.Şu yaşıma kadar bir çok acıyla karşılaştım.En büyük acılardan bir tanesi şüphesiz sevdiğin birinin ölmesi, bir başka acı  onurunun incinmesi, bedeninin ve ruhunun maruz kaldığı diğer acılar.Her insan bir örnek verebilir.Benim karşılaştığım acılardan en fazla hissettiklerimden biride sevgisizliğin verdiği yalnızlık ve huzursuzluk.Cehennemi bu dünyada yaşatıyor gerçekten.
 
İşte mutlu olmak isteyene bir yol.Dünyada her şeyin boş olduğunu insan bir süre sonra görüyor.Boş olmayan tek şeyin ise ölüm gerçeği olduğunu her ölümde anlıyor.İnkar hiçbir işe yaramıyor. Kabul etmek ise bir yaratıcının varlığını kabul etmeyi ve öbür dünya gerçeğine inanmayı gerektiriyor. Ve ben mutlu olmak ve acı çekmek istemiyorsam sevgi görmek ve bir değere sahip olmak istiyorsam ...Beni yaratanı sevmeliyim.Hemde bütün benliğimle, ona tam bir bağlılık içerisinde olarak.
 
Nasılmı sevmeliyim.
 
Yarattığı bir ağaca hayran bir şekilde bakarak, güneşin batışını huzur içerisinde seyrederek, bir çocuğun yüzündeki gülümsemeye aynı içtenlikle karşılık vererek , vs. vs. Yani şu dünyada karşına çıkan iyi, güzel, helal şeyleri severek , varlığı severek, varlığın kaynağına ulaşarak .....Başka yol yok gibi görünüyor. Ölüm gerçeğinin her vefat haberi ile depreştiği bir hayatta.
 
Bu sevgi arttıkça artık namaz kılmakta, oruç tutmakta, zekat vermek de, hacca gitmek de, helal dairesinde yaşayıp, haramlardan kaçmak zor gelmez insana.
 
Çünkü insan sevdiği uğruna her türlü fedekarlığa dürüstlükle ve samimiyetle katlanır, her şeyi göze alır, Çünkü sevdiği ,... seven için varlık sebebidir, aşkıdır, mutluluğudur artık.
 
Allah bize kendini sevmeyi ama samimi sevmeyi nasip etsin.Onun sevgisinede bizi layık etsin. Amin
 
2001
 
M.N.
( Mutluluk başlıklı yazı Nacaroğlu tarafından 13.08.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.