ulvi ve sufli canlıların gölgesindE
gayya kuyusundan yazıyorum bu şiiri sanA
baş harfi küçük kelimelerimiN
son harfi büyüK
alt üst oldu imlasI
yazgıma damlayan balmumu gözyaşlarındaN
ayrılığı inkar eden ilk şair kavminin kurucusuyuM
simli maşrapalarla lavladılar bedenimİ
yangın çıkarttılar gözbebeklerimdeN
yeşerttiğim her intihar çiçeğİ
fotosentezle değil kanımla beslendi gecelerİ
deliliğimin en büyük deliliydiN
giydirdiler üzerime gömleğinİ
gözlerine tutulduM
şizofrenik semptom dedileR
gözlem altına aldılar benİ
tababet-i ruhiyenin her sayfasI
sana duyduğum bu aşkla doldU
mashar osman tez konusu diye sunarken benİ
sentetik uçurumlarda azap seansıdıR
siyanürlü yalnızlığıM
ajitasyon gecelerde kapıma dayanır melankolİ
bana seni sürükleR
hezeyan kokulu gül yapraklarının içinE
kuruturum tomurcukları dalındA
kan çiçekleri açarken endamındA
seni okur seni yazarıM
aşka aşık olur şehirleR
elektrik trafolarına asılır şairleR
sallanır kainaT
kırmızı reçeteyle sipariş edilirken şiirleR
müptelası olur bakışlarının esrarkeş aşıklaR
saçlarına gözlerinin elasını yakarlaR
dudaklarındaki kına tadını unutamadaN
çektiğim her işkencede halisünasyonsun artıK
yıllarca ilaç kullanma cezası vermişken farmakolojik asıllı psikiyatristleR
ruhumu uyuşturdulaR
bu kentte aşık olmayI
tehlikeli akıl hastalığı zannedereK
yine de rüyalarımı istedi Freud bendeN
silik bir imge olup yiterken avuçlarımdaN
baldıran zehirleriyle yıkadılar beynimİ
geceyi sabaha yapıştırdıM
sabahı sana yakıştırdıM
beni sana seni bana zımbaladıM
artık ayrılmaz bir üçlüyüz rüyalarımdA…
// Sevgi Özlem Özcü //
" gizLi özNe "
NOT:
İlizyon sanrılarda nöbetleşe tutuyoruz seni
Ruhumun kör kuyularında
Gözlerinle aydınlanıyorum
Seni yaşıyorum krize girmiş yağmurlarda
Bin parçaya bölünüyorum
Her parçamdan mizacımı ayrıştırıyor psikanalizciler...