TUT ELİMDEN


Seher ve Ozan, Pınar`ı istasyona bırakıp ayrıldıktan sonra etrafını polis ekipleri sardı. Polislerin alınan ihbar doğrultusunda Seher`in kırmızı arabasının bagajında Cenk`in abisi Cem`in cesedi vardı. Olay ve cinayet masası olaya hakim olarak Ozan ve Seheri gözaltına aldılar.

Pınar ise, tren istasyonuna gelerek Ankara`ya gitmek için trenin hareketlenmesini bekliyordu. Ebru ve Cenk ise, Pınar`ın peşinde ve her yerde onu arıyordu. Tren istasyonuna varmışlardı. Etraflarında bir çok tren geçiyordu. Her birine tek tek bakıyorlardı. Ama hiç bir tren de Pınar`ı bulamadılar.

Olaya gazetecilerin ve televizyon muhabirlerininde görüntü almasına izin verilerek, Seher ve Ozan katil zanlısı olarak gözaltına alındığı bütün mercilerde toplanıyordu. Emniyet amiri Sabri bey de Safiye hanımın kızını görünce olaya müdahale etti ve Seher`in sorgusunu kendisi yapmak istedi.

Kızının ve Ozanın televizyonda katil zanlısı olarak yakalanmasını öğrenen Safiye hanım kalp krizi geçirerek yere yığıldı. İlaçla yaşama tutunan Seher`in teyzesi Makbule hanım ise, Kardeşinin halini görerek dayanamadı ve büyük bir şok geçirerek hayatını kaybetti.

Emniyet Amiri Sabri bey, Seher`i sorgu odasında dinlemeye aldı ve olayın iç yüzünü öğrenmek istedi. Seher anlatmaya başladı:
`Efendim olayın zanlısı olarak bizi göstermeleri büyük bir komplodur. Cenk, bana gelerek kumar borcu olduğunu ve abisini kendisinin yüzünden öldürdüklerini söyledi. Benden de yardım istedi. Ozan, zaten Cenk`i sevmiyordu. İkisi tartışıp kavga ettikleri için ikisini içeri almadım. Sonra da gidip tartışmışlar. Ozan, sonradan bana geldiğinde yüzü gözü sargılar içerisindeydi. Daha sonra Pınar gelerek, Ebru ve Cenk`in bize yapacakları planı anlattı. Pınar`ı kaçırıp bağlamışlar. Cenk te her gün onu bağlayarak ondan hesap soruyormuş.` Bunun üzerine delilin ve ya şahidin var mı diye sorduğunda Seher; delilim adaletim, şahidim de Pınar ancak o birazdan tren`le Ankara`ya gidecek.`

Olayın iç yüzünü araştıran polis, Emniyet yetkililerine gazetecileri uzaklaştımasını söyledi.

Komşusunun ihtiyacı üzerine gelip yerde Safiye hanımı yerde yatar vaziyette görmesiyle mahalleliden yardım istedi. Mahalle ekibinin yardımı üzerine acilen ambulansla müdahale yapılan Safiye hanım, Hastane yolu üzerinde, hayatını kaybetti...

Ozanın sorgusu yapıldı. Ozan`a soruyu soran Sabri Bey, sadece bildiklerini anlatmasını istedi. Ozan anlattı: `Ben Seheri on dört yıl boyunca sevdim. Üç yıl önce de kendisine onu sevdiğimi anlattım. O da hala arkadaş olarak seviyor beni ve bekleyeceğime söz verdim ona. Olaya gelince, olaydan önce Seher, Cenk`e aşıktı ve Cenk, Seheri hamile bırakıp gitmişti. Ben ona bu haliyle `Tut elimden seninle ömür boyu yaşamayı razıyım` dedim. Ağladı. Sonra bir ara, Cenk onun evine gitmiş. Seher`e abisiyle ilgili bir takım uydurma laflar anlatmış. Bende onu görünce orda dayanamadım ve vurdum onu. Adamlarıyla beni bir fabrika`ya götürdü. Orda bağlayıp bırakmış. Rasim Amca gelip bana yardım etti. Sonra bir ara Pınar geldi ve Seher`e bir şeyler anlattı. Ben de kızdım içeri girdim. Daha önce nerdeydin dedim. Oda Ebru beni bağlamıştı ve sizi suçlu hale düşürmek için plan yaptılar. Ben öğrenince de planı değiştirdiler dedi. Ben de Pınar`ı eve bıraktım ve sabaha trenle gideceği için Seherle gece Pınar`ın evinde bekledik. Sonra onu bıraktık ve ekipleriniz bizi yakaladı. Şimdi Ebru ve Cenk, Pınar`ın peşindelerdir.

Pınar, gitmekten vazgeçerek, Emniyete gelip her şeyi anlatmak istedi. Sorgulamaya geçildi. Başladı anlatmaya;

`Ben Pınar Demirci, anlattıklarım her şeyin gerçek olduğuna namusum ve şerefim üzerine yemin ederim diyerek söz başladı. Biz Cenk`le birbirimize aşıktık. Abisi Cem aşkımıza engel oldu ve bana sahip oldu. Ondan hamile oldum. Cenk, abisini öldürdüğü gece ve beni bayılttığı gece karnıma tekmeler atmış. Bebeğimi kaybettim. Sonra da Ebru beni kaçırdı bir süre yanında tuttu. Cenk`le plan yaptıkları gece beni öldüreceklerdi.Ben ellerinden kaçtım. Cenk`in Ozanı fabrikaya götürüp eline, abisini öldürdüğü silahı veren de seherin arabasının bagajına Cem`in cesedini koyan da Ebru ve Cenktir.
Bunun üzerine Seher ve Ozan serbest bırakıldı. İrem, yetimhanedeki görevlilerin konuşmasını duyarak Seher öğretmeninin hapiste olduğunu öğrenince hemen yola fırladı.
Kazı çalışması yapılıyordu. Bir şoför dikkati dağılınca araba devrildi ve genç İrem`in üzerine yıkıldı. Genç kız, olay yerinde can verdi.

Ebru, yaptıklarından pişman oldu ve teslim olmak istedi. Cenk `gidemezsin` dediğinde Cenk`in sırtına sopayı vurdu ve kaçmaya başladı. Cenk, uyandı ve Ebru`yu yakalmaya çalıştı ve başardı. Ebru`ya üç el ateş ederek öldürdü...

Ozan, Seher`i hastaneden çıkardı ve Papatya kokulu karanfil bahçesine götürdü. Seher, uyandı. Ozan`a `artık beni bırakma ne olur tut elimden ve hiç bırakma sensiz yaşayamam` dedi. Ozan da Seher`e sımsıkı sarılarak, Seher`in yazdığı şiiri okudu:

SEVGİ NARENLERİM

Sizler benim kahramanlarımsınız,
Her gün açan güllerim, papatyalarımsınız,
Sizinle güne başlar, hep sizi anarım,
Sizinle dost olur, hep size koşarım...

Sevgi Narenlerimsiniz benim güllerimsiniz,
Dalga dalga yükseliyor sevgim size karşı,
Mor sardunyalar, karanfil patikalar,
Sizler benim güneşim, yaşam sebebimsiniz...

Gece sonunda Ozan ve Seher birbirinin oldular. Sabaha kadar beraber uyudular. Sabah Seher, gözünü açtığında Cenk`i gördü. Cenk de Ozan`a bir el ateş etti.Sırtından vurulan Ozan, Cenk`in tetiği Seher`e doğrultması üzerine eline vurdu. Seher yerdeki silahla bütün şarjörü Cenkin kalbine boşalttı. Cenk öldü. Ozan da ölüyordu. Seher bağırdı: `TUT ELİMDEN TUT ELİMDEN OZAN`...

Polis geldi ve Seher`i götürdü...

Ozan`a fabrika da yardım eden Rasim amca da OZAN ve SEHER aşkını tüm nesillere ibretle anlattı...

SON...

NOT:
Yaşanmış bir hayat öyküsünden yola çıkarak yazdığım bu hikaye de kişiler tamamen hayal ürünüdür. GÜLÜMSEYEN GÖZLERLE OKUMANIZ DİLEĞİYLE ...

ALİ ESAT Ü. TAŞ...

ZAMAN, MÜREKKEBİN SON DAMLASIDIR...












( Tut Elimden (10) (Final) başlıklı yazı ali-esat-tas tarafından 1.07.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.