Simsiyah gökyüzüne dizilip ahenk ile,

Uzaklardan göz kırpan ışık salan sen misin?

Sevdalara daldığım derin uykuda bile,

Kâbuslardan kurtaran çekip alan sen misin?

 

Sehere yolculuktur rüyaların bitimi,

Güldürmeye çalıştın sevip aşkta yetimi,

Hicranlarla örmüştüm yıktın tövbe setimi,

Bin bir tatlı nağmeyle gönül çalan sen misin?

 

Ayazlarda donarken güneş gibi ısıtan,

Bir tatlı gülüşünle hayata huzur katan,

Sevdalara darılmış gönlümü aşka satan,

Ferhat gibi yâr için dağlar delen sen misin?

 

Bilinmeze yolcuyken yüreğinde taht kuran,

Dertlerimi paylaşan gönlümde mecnun duran,

Canımı yakanlara yılmadan hesap soran,

Bakışımdan halimi görüp bilen sen misin?

 

Duygunun rüzgârında savurursun harmanı,

Acıların dertlerin lokman gibi dermanı,

Alnımdaki mühürde kara yazı fermanı,

Beyaza dönsün diye öpüp silen sen misin?

 

Viran olan gönlüme diktiğin aşk fidanı,

Yüzümü aydınlatan tebessümün nedeni,

Fırtınada savrulan bu çaresiz bedeni,

Sarmak için uzanan kalbe dolan sen misin?

 

Karanlık bir dehlizden vadiye kaçar gibi,

Bulutların üstünde el ele uçar gibi,

Deryadan damla damla mutluluk içer gibi,

Çölümde serap olan ufka gelen sen misin?

Kırılan yüreğimi mutlu kılan sen misin?

 

Yıldız TOKSÖZ



( Sen Misin başlıklı yazı YıldızToksöz tarafından 25.09.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.