Azmi büyüdükçe soruları da çoğalıyordu.

"Bu ne? Neden böyle? Ben yapabilir miyim?

Esin’le Ayhan bazen ona yanıt vermekte zorlanırken, kimi zaman acemi anne baba konumuna düşüveriyorlardı.

Okul öncesi derken ilköğretime başlayışı... Öğretmeniyle tanışması...

Harfleri yazmak heceleri çalışmak yerine oyun oynamak istiyor, huysuzlanıyordu. Hala okumayı sökememişti.

Esin en yakın arkadaşıyla bu konuyu dertleşirken çözüm olarak ona

"Öğretmeninle durumunu konuşsan bence daha iyi olur." diye yanıtladı.

"Haklısın, eşimle ben de senin gibi düşündük."

"Biliyor musun? Kızım ilkokul birinci sınıfa giderken her gün bizde ikna savaşı vardı. Hep beni yanında istiyor, ağlıyordu.

 Öğretmeniyle görüştüğüm zaman sizin yanlış tutumunuzdan kaynaklanıyor demişti bize.

Esin o an kendini düşündü; "Acaba nerde eksikleri vardı?"

"Neler söylemişti size?"

"Çocuğa aşırı düşkün ve koruyucu davranıyormuşuz, ona kendine güven duygusunu vermek için küçücük te olsa sorumluluk 

 Vermemiz gerektiğini söylemişti. Okul öncesine de yollamamıştım. Anneanne, babaanne dönüşümlü bakıyorlardı.

" Doğru."

Arkadaşı çayları tekrar tazelemek için mutfağa giderken seslendi.

"Ama her iki taraf, hele dedeler; fazlasıyla şımarttı inan."

"Sonra nasıl bir çözüm yolu buldun?"

"Çalışan anne ve babaların en büyük sorunları; yeterince ilgilenememek." Masadaki tabağı uzattı.".Biraz daha bisküvi ister misin?

"Çok teşekkür ederim ."

Çayına şeker koyup karıştırırken konuşmaya devam etti.

"Ne diyordum? Evet, öğretmen, pedagog, bizim büyükler arasında köprü kurarak en sonunda herşey düzene girdi. Şimdi kızımla ,oğlumla bir arkadaş gibiyiz..Dersleri çok üstün olmasa bile notları iyi."

"Ne güzelll.Azmi oyun oynamayı seviyor.,ders denilince sıkılıp ağlıyor."

İkisi birden gülmeye başladılar.

"İlahi Esin o daha oyun çocuğu; dur bakalım."

"Ama okumayı öğrenemedi nedense."

"Sen merak etme öğrenir, öğrenir. Benim dediğim gibi öğretmeninle sık sık görüşmekte yarar var."

Çayını bitirip üzerine kaşığını ters koydu..

"Canım çay için çok teşekkür ederim. Dediğin gibi yarın iş yerinden izin alıp öğretmeninle konuşmalıyım. Ben müsaade istesem;

 

 Azmi'yle babası birazdan gelirler."

 

Güneş batmak üzereydi, koşa koşa eve geldi. Arkasından bir süre sonra baba ile oğul kapının zilini çalmışlardı.

Azmi annesinin kucağına atlamış, heyecanla gezdikleri yerleri anlatmaya başladı. Onların keyfine diyecek yoktu doğrusu...

 

Akşam yemeğinden sonra Esin le Ayhan onu sıkmadan ödevlerini yaptırmağa çalıştılar.

 

"Çok değilmiş dersin, sen hemencecik yaparsın."

"Baba... Baba şunu da yazıp arabamla biraz oynayabilir miyim?"

"Tabiii, sonra onu bir yere park edip gene ödevine devam et anlaştık mı?"

"Yaşasınnnn...düüttt dütttt hıııınnnnnnnn."

Defteri kalemi masada gidip gelip yazıyordu minik Azmi. Sonra anne babasına döndü

" Niye bu kadar üzülüyorsunuz ki? Nasıl olsa ben okumayı öğreneceğim."

Esin’le Ayhan Minik Azmin in bu içten tatlı sözüne gülerek birbirlerine baktılar...

 

 

NEŞE KIZILYAR

 

CAN DOSTLARIM ÖYKÜM SİZLERLE DEVAM EDECEK ....

 

( Allah Affetsin 6.bölüm başlıklı yazı Neşe KIZILYAR tarafından 20.11.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.