İNSAN BENLİĞİ'Nİ BİLMELİDİR. (Alçak gönüllü ve mütevazi olmalıdır.)
     İnsan kimin nesi olduğunu, nereden geldiğini, soyunu sopunu, fiziki ve manevi yapısını, ayrıca da öz benliğini iyi bilmelidir. Anne babasıyla, yakın akraba  çevresini çok iyi tanımalıdır. Bu sayılanları iyi analiz edip kavrayamayan kimselerle, kavrayıpta gereğini yerine getiremeyen kişilerden, geniş anlamda insanlığa fayda gelmez. Bu gibilerin yararları dar çevreye hitap eden cinsten, cılız ve çoğu göstermelik kabilinden olur. Bu davranışlar içinde bulunanlar kendilerini yakın akaraba çevresinden soyutlama gayreti içinde olurlar. Sosyal yaşantılardan uzaklaşıp, küçük arkadaş grupları içinde yaşantısını sürdürme gayreti içine girerler. Belirli bir zaman bu davranışlar onlara, çok doğru bir seçimmiş gibi gelebilir. Fakat aradan zaman geçtikçe, bunun böyle olmadığı gerçeği idrak edilmeye başlanır. Hele ana babasıyla ilişkilerini bu gibi sorumsuz egolarla koparmış olanların, Allah huzurunda büyük sorumlulukları vardır. Ana babaya öf bile denemeyeceği bilinecek olursa, onlardan uzaklaşıp ilgiyi tamamen kesmek, en büyük günahlardan sayılmaktadır. Çünkü bu dünya ya getirip, bizlerin bu günlere kavuşmamızda onların payları asla, tartışma konusu bile yapılamaz.
 
    Yukarıda belirtmeye çalıştığım kişiler, akraba çevresinden kopup bir yalnızlığa terk edildiklerini hissetmeye başlarlar. Çünkü gitmeyene kimse gelmez. Bu insanın gençliğinde pek belli olmaz, fakat yaş ilerledikçe, çoluk çocuğa karıştıkça, yalnızlığın Allah'a mahsus olduğu gerçeği anlaşılmaya başlanır. Bu gerçeği idrak edip, ana baba ve akrabalarının mütavazi şekilde gönlünü alıp, insan doğasında olan sosyal yaşantıya dönenler, doğru yolu bulmuş demektir. Bu durumdan hem Allah hoşnut olur, hemde o kişide manevi bir rahatlık ve huzur oluşur. Fakat bunun böyle gideceğini zannedip, nefsini yenemeyip, şeytana uyanların vay hallerine. Allah böylelerine mededi inayet eyleyip, kalplerine insanlık sevgisini yerleştirsin. Amin.
 
   İnsan en gelişmiş ve sosyal bir yaratıktır. Diğer yaratılanlardan farklı olarak, akıl ve fikir sahibidir. bu sayede dünyaya hükmeder, diğer bütün varlıklar onun emrinde ve hizmetindedir. İnsan beşerdir, şaşabilir. Fakat aklı sayesinde yaptığı bir hatadan kendini kurtarabilir. Atalarımız ne demiş? Yalnışın neresinden dönersen kârdır. Bu gerçeğe uyanlar daima kârlı çıkmışlardır. Genelde bazıları gençliğinde, hatalara düşebiliyorlar. (Müstesnaları tenzih ederim.) Bu gençliğin verdiği galeyan, cesaret, çevre faktörü ve imanın zayıflığından kaynaklanan zaafiyetlerdir. Hâlbuki Allah'ın bizden istediği bu değildir. Dunyaya geliş gayemizde bu olamaz. Allah bize bir hayat ve sayısız nimetler bağışlamış, bunun karşılığında önce Allah'a sonrada , anne babalarımıza itaat edip, O'na karşı kulluk görevlerimizi yerine getirmemizi istemiş.
 
   Peygamber (s.v.s) Efendimiz; bir hutbesinde, onlara yazıklar olsun, burunları yerde sürtsün diyor. Ve bunu üç defa tekrarlıyor ki, bu dünyada ana babalarının sağlığında, Cenneti kazanamayanlara işaret ediyor. Halbuki peygamberimiz hiçbir zaman beddua etmemiş ve en azılı düşmanlarını bile af ederek, ümmeti için akla hayale gelmeyecek zorluklara katlanmıştır. Alçak gönüllü ve mütevazi bir yaşam örneği vermiş olup, zaten "Ben güzel ahlâkı tamamlamak için görevlendirildim" Hadis-i şerifi bunun doğruluğunu ispatlamış oluyor.
 
   Bu durumda bizlere düşen görev, dünyaya geliş gayemizi iyi bilerek, Allah'a karşı kulluk vazifelerimizi yerine getirip, anne babalarımıza öf bile demeden, onlara evlâtlık görevlerimizi yerine getirme gayrati içinde olmaktır. Allah bu hususta ve elde olmadan da olsa yaptığımız hatalarımızı af edip, bizleri hoşnut olduğu kulları arasına dahil olanların zümresine ilhâk eylesin inşallah. Amin. Hacı Raif Aydın.(Emekli  
                                                                                                                                                         Öğretmen).
( İnsan Benliğini Bilmelidir. başlıklı yazı HACI tarafından 13.02.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.