yitik iki ırmağın türküsüydü zaman
susuz / sevgi-siz


kutsal kayaları sarınca
yeşil gözlü yosun
tortusu çökelir acıların en derinlerine

oltasında saklı kalmış kuru yeme koşuşur alıklar
misinada düğüm düğüm olmuş bohem yalnızlık
ve
martıların valsı eşliğinde kuduran balıklar
çığırtkan acılara çanak tutar dalga boyu

yine de;
çarkına dönünce evren kendi bendinde
kırar çürük dişlerini geçmişin

umuda yelken açan
bal durusu
ırmakların coşkusu
gül bakışlı özleri öper dudaklar
zaman arşınlar gecenin selvi boyunu
yırtar asi bulutları sevgi
yağmur dökülür gamzelerin dehlinize
ebem kuşağı gülüşü çocuksu

deniz
/li rıhtımlara vurunca rüzgârın gelini
yıkıldı matemin eski rengi

gün/eşi(n)m oldu puslu
gecelerde üşüyen göz
lerin
asi ve
mavi



yitik iki ırmağın türküsüyüz biz
ateşle/ toprak



-yanan ve yakan-

eridik
süzüldük
damıtıp duyguların
kor alevini
içtik “ebet” şerbetini
yürek ikliminden


eğrilip /bükülmeden
çorak ovalara aktık
aktıkça ak/tık
çoğaldık


çoğaldıkça büyüdük
deniz/li kentlerde
birleşti yüreğimiz
 
Ümmü AŞCI
(üma)
 
( Denizli Rıhtımları başlıklı yazı Ümmü AŞÇI tarafından 21.02.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.