Kanla Gelen Kırılma Noktası
Türkiye ve İsrail ilişkilerinde kırılma noktasının; “one minute” çıkışının olduğunu bilmeyen yoktur.
Bunun
ilk karşılığı Reşadiye baskınıdır. Bu baskında, MOSSAD ve CİA’nın
Türkiye’deki uzantısı Ergenekon’un da destek verdiği, PKK’nın da taşeron
olarak kullanıldığı çok yönlü bir eylemdi.
İsrail’in Gazze’ye
gitmekte olan İHH’nın yardım filosuna yönelik silahlı baskınıyla,
PKK’nın İskenderun’da 7 askerimizi şehit etmesi birbirinden bağımsız
değildir.
33 ülkeden farklı dinlere mensup kişilerin insani
yardım filosunun hangi saatlerde nereye varacağı biliniyordu. İsrail’in
özellikle filonun ana gemisine , Türk bandıralı olanına , yönelik silahlı baskını, bir
telaşla veya basiretsizlikle izah edilemez. Yapılan kanlı baskın
gerçekte yardım konvoyuna değil, özellikle Türkiye’ye karşı yapılmıştır.
Türkiye;
ya bu konvoyda başı çekmeyecekti ya da bu işi temizlemeli. Konvoya iki
savaş gemisi ile birkaç F16 iştirak edebilirdi. Olmadı. Olayın olduğu
anda İsrail saldırganları bile temizlenebilirdi. Kanın bedeli kan, canın
bedeli candır.
BM veya Nato’nun kıçına kına yakması zedelenen
onurumuzu geri getirmeyecektir. İsrail imansızlıkta Allah’a ve
peygamberlerine bile kafa tutarken, bu kuruluşları asla takmamıştır ve
takmayacaktır… BM’nin başkanını İsrail sınır kapısında 3-4 saat kuyruğu
titreyen it gibi bekletmişti de ne oldu? İsrail’e yüzlerce kına/ma
yapıldı da ne oldu?
Kanlı Baskının altındaki gerekçe;
Türkiye’nin Takas anlaşmasıyla İran’a ambargoyu imkânsız kılması,
İsrail’e mesafe koyması, güdümden uzaklaşması ve yeni bir küresel
oyunculuğa soyunması ve diğer yandan da “One Minute” rövanşından başka
bir şey değildir.
Bu arada ülkenizde büyük medya içerinde
maaşları MOSSAD tarafından ödenen, gereğinden fazla satılık uşaklar
mevcuttur. Yardım filosunu Hamas ve Hizbullah’a benzetecek ve “politik
eylem” olarak adlandırarak İsrail’e arka çıkacak genetik tohumu bozuk,
satılık köpek sayısı da az değildir. Bu tiplemelerden aykırı sesler
duyabilirsiniz. Bunlar için sigortanız atmasın ama bu şerefsizleri de
iyi tanıyın… Günü geldiğinde lazım olacak…
Diğer yanda İsrail bu
saldırısıyla, Türkiye’ye çok büyük bir iyilik yapmış mıdır? Türkiye’nin
gözünü açabilmiş midir? İlişkileri temelinden sarsmış mıdır? Artık
tamirinin imkânsız mıdır? Bundan böyle Türk-İsrail ittifakından söz
edilemeyecek midir? Bu yönde Türkiye’den acil eylemler görmek istiyoruz.
Büyükelçimizi çekmek yetmez. İsrail büyükelçisi sınır dışı edilmeli…
Tatbikatları iptal etmek yetmez, İsrail’le olan gizli anlaşmalar deşifre edilerek iptal edilmeli…
Bundan böyle İsrail’e ne askeri, ne ekonomik ihaleler konusunda taviz verilmeli.
Bütün İsrail mallarını protesto için sivil insiyatiflere büyük görevler düşmektedir.
Belki bu durumdan Türkiye etkilenebilir ama Türkiye gibi bir müttefiki kaybetmenin faturası İsrail’e çok daha ağır olmalıdır.
Diğer
açıdan baktığımızda ise masum bir gemi İsrail’in ve bölgenin kaderini
değiştirecek gibi gözüküyor. Ucunda ölüm de olsa, o güzel yürekli, cesur
ve dürüst insanlar amacına ulaşmıştır. Dünyanın görmezden geldiği,
unutmak istediği, yüzleşemediği bir gerçeği, bir vahşeti herkesin gözüne
soktular.
Gazze kan ağlıyor diyorlardı bunu kendi kanlarıyla
ispatladılar. O gemiye binen, cesur insanları selamlıyor, şehitleri ve
gazileri dualarla karşılıyoruz
“Ey iman edenler. Yahudileri ve
Hıristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostudurlar. Sizden
kim onları dost edinirse, şüphesiz o onlardan olur. Şüphesiz Allah,
zalim kavmi doğru yola iletmez. (Maide: 5/11)
Brs-310510
(
Kanla Gelen Kırılma Noktası başlıklı yazı
Kocamanoğlu tarafından
22.02.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.