AYRILIK ŞARABI

 

Nefesimi göğsümde sıkıştıran darlığa,

Sevgin için yıllarca katlandığım boşuna.

Hayat denen kumarda harcadığın varlığa,

Dağ olsa dayanmazdı karışmadım işine.

 

Gurbetin yollarında unutturdun sılayı,

Sevdanla başlamıştı dertlerimin alayı.

Seven garip gönlüme muhabbetten balayı,

Yaşatmazken kim kurdu otağını düşüne?

 

Sevdan tenimi yakan alevden kıyafetken,

Hasretin fırtınası beklenmeyen afetken,

Eskiden yediğimiz çay simit ziyafetken,

Şimdi masa donatsam dokunmuyor dişine.

 

Hangi dağ dayanmıştır içindeki volkana?

Küllerimi savurdum aşkınla yana yana.

Ayrılık şarabıyla donattığım masana,

Kederler mezen olsun içersin tek başına.

 

Omzumda hicran yükü aşkta verdiğin kıdem.

Kırdın sevda çekimi henüz dolmadan vadem.

Hüznüne nikâh için aşkı boşadın madem.

Dertler yoldaşın olsun ahım düşsün peşine.

 

 

Yıldız TOKSÖZ

 

( Ayrılık Şarabı başlıklı yazı YıldızToksöz tarafından 24.02.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.