Zamanın ve mekânın birbirinde kaybolduğu, aşkın zamandan ve mekândan soyutlandığı bir vaktin önderiydiler. Hepsinin tek bir gayesi vardı; o da sevdiği ile bir olmak, aşkı doyasıya yaşamak… Ama hayat bu ya kırk fırın ekmek yemek için gittikleri fırında birden bire fırıncı oluverdiler. Gelenleri kapıda karşılayıp bütün fırını vuslatı bekleyenlerin önüne serdiler.

Pek uzak sayılmazlardı iki binlere. Yakında değillerdi, ama bütünlerdi, hayat ile… Aşkın sarhoşluğunu yaşayıp, eşkıya olsalar da devirlerine, mutluluğu her dem yüreklerinde hissettiler. Umudunu kaybetmeyenlerden oldular her daim; çünkü biliyorlardı ki umutsuzluğun, bu dünyada yeri yoktu.

Bu romanda her bölüm aynı harfle başlar. Yaratılana Yaratan’dan bir hediye olanın baş harfidir; göreceğin her harf, her kelime. Yaratılan kâinattan bir sırrı bulduğun vakit bu kitapta ne olur kendine sakla, belki de bulduğun kelime sendendir!
 
 
NOT: Bu şahsımın ikinci kitabıdır ve yorumlarınızı beklemekteyim.
( Genç Yazardan İkinci Kitap Aşkiya başlıklı yazı Galip Argun tarafından 28.02.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.