Boşuna umutlanma, inecek rahmet değil,

Yüreğine yağacak yas artık deli gönül,

Sevda âşık olana yük değil, zahmet değil,

Ağlama hiç boşuna, sus artık deli gönül.

 

Kocaman bir yaşamda gördüğün ne ki senin,

Kim değerini bildi kirpiğinde didenin?

Hep ardınca ağladın, ardın dönüp gidenin,

Hayırsız sevdalara küs artık deli gönül.

 

Dileyene ses oldun, can oldun, canan oldun,

Hiç şeytanlık bilmedin, her zaman insan oldun,

Ellere kurban oldun, yer ile yeksan oldun,

Dinleme avunacak ses artık deli gönül.

 

Sanki dünyanın yükü bir başına yıkıldı,

Bilmiyorum arayıp beni nereden buldu?

Bir güneş gibi doğup, mehtabı haram kıldı,

Gecen, gündüzün şimdi pus artık deli gönül.

 

İnandın bir kahpeye sular gibi çağladın,

Alın yazısı dedin, hep kadere bağladın,

Hiç mi acıman yoktu, yüreğimi dağladın,

İçindeki nefreti kus artık deli gönül.

 

Sesini duyurmuyor, yüzünü göremezsin,

Kalp kırmama adına bir kere yeremezsin,

Ellenir cümle yerin, uzanıp deremezsin,

Gayrı bu kadarına pes artık deli gönül.

 



13.Mart.2012 17.25

( Sus Artık Deli Gönül başlıklı yazı AhmetİDRİSOĞLU tarafından 14.03.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.