Merhum Mustafa Olgaç ve küçük kızı Esra.                 
                                                                   DOST ACI SÖYLER.
   Yirmi yıldır aile dostumuz olan, Olgaç ailesinin orta direği 02.Ekim.2009 akşamı, Mustafa Olgaç'ın sapa sağlam iken ani ölüşü ailesini, akraba, yakın dost ve tanıdıklarını derin bir üzüntüye boğmuştur. Ben yakın bir dostu olarak Merhuma Allah'tan rahmet, ailesine ve yakın akraba ve tanıdıklarına başsağlığı ve sabır dilerim. Bizler millet olarak bazı hasletlerimizi kaybettik. İnsana ancak öldükten sonra değer verir duruma geldik. İnsana sağlığında değer vermeliyiz. O gece öldüğünü duyup gelen ağlalayıp, sızlayan akraba ve yakınlarına bende dahil sorarım. Bu adam on yıldır maddi ve manevi çok büyük sıkıntılar içinde idi. Hangimiz derdini sorduk? Hangi yardımda bulunduk? Ben kendisine iki defa kredi çekmede kefil oldum. Üçüncüye de evrakları imzaladık, fakat hiçbir banka araç kredisi vermeye yanaşmamış. Buda onu çok üzmüş zannedersem,
 
    Çok iyi niyetli, merhametli ve içine kapanık birisi idi. Belkide birçok derdini ve sırrını, kimseye söylemeden Hakk'ın rahmetine kavuştu. Allah gani gani rahmet eylesin, mekânı cennet olsun. Allah bütün günahlarını af etsin. Nur içinde yatsın. O'nu kelimelerle izah etmek çok zor. Birkaç cümle ile dilimin döndüğünce, duygu ve düşüncelerimi ifade etmeye çalışacağım. Amacım kimseyi hedef göstermek değildir. Yazdıklarım herkese uyarı niteliğinde samimi tavsiyelerimdir. Bu yazdıklarım herkesin kulağına küpe olur kanısındayım.
 
                                                               MUSTAFA OLGAÇ.
                                            Çok iyi kalpli biriydi, elektrikçi, Mustafa usta,
                                            O'na yardım elini uzatamadık, birçok hususta.
                                          Ölümüne koşarak gittik saç, baş yolarak ağladık,
                                          Bu yeterli değildir, O'nun sağlığında nerlerde idik? 
 
    Küçük kızı Esra, her gelene Babam öldü, O'nu kaybettik diye sarılıp ağladı. Eşi Vahide Hanım O yanımda öldü, hiçbir şey yapamadım diye döğündü. Büyük kızı Emel bayılma noktasına geldi. Bunlar doğaldır. "Ateş düştüğü yeri yakar" derler. Fakat daha merdivenlerden yapmacık ağlamalarla cenazeye gelen, akrabaları ve yakınlarına sormak lâzım. Bu adam sağ iken hangi derdini sordunuz? Hangi yarasına merhem oldunuz?
 
    Yine de o gece eşi bizi sevenimiz varmış ki geldiler diye ağlıyordu. Yukarıda dediğim gibi millet olarak bizlere bir şeyler oldu. Birçok özelliklerimizi kaybettik. Hep insanlara öldükten sonra değer verir olduk. Bunlarında çoğu göstermelik oluyor, biraz daha candan ve samimi olalalım görüşündeyim. Belki bu yazdıklarımı okuyan veya duyan yakınları bana kızacaklardır. Hiç kızmasınlar "Dost acı söyler". Bu yazdıklarım benim için de geçerlidir. Allah herkesten razı osun. 04.Ekim.2009 Bir Dost, Hacı Raif Aydın. (Emekli Öğretmen).      
( Dost Acı Söyler. başlıklı yazı HACI tarafından 4.04.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.