Kabul ettim ki

Aşk denilen uzamıyor sonsuza.

Kızamıyorum da üstelik buna.

Çünkü biliyorum ki

Zümrüt olsam bile, de ki elmas

Taş değildir ya sarrafın koyup da geldiği

Beni severken.

 

Anlayacağın, vazgeçtim kal demekten

Gözü kapıda olanıma ve vazgeçtim direnmekten

Gitmeler düştüğünde aklıma…

Kiracılar bile bakıyorum zaman zaman

İçimdeki devren yalnızlıklara...

 

Bağışla sevgili

Tutamadım aşkın yasını adam gibi.

Ama bil, gömmedim de içimdeki

Kimsesizler mezarlığına el gibi.

Öptüm kanatlarından ve bıraktım usulca dün

O çok sevdiğin mavi boşluğuna seni.

 

Şimdi sen;

 Vazgeçilmiş bir savaş

Çiğnenmiş vaat, tutulmamış bir yemin

Ya da sözleri unutulmuş şarkılar gibi

Terk edilmiş ve ezik hissetsen de kendini

Ben çok iyi biliyorum inan

Taç beytine yürüdüğüm bu şiirin

Şah beytini seninle bitirdiğimi…
 
 
 
( Şah Beyit başlıklı yazı HakanTunçtan tarafından 16.07.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.