Kabul ettim ki
Aşk denilen uzamıyor sonsuza.
Kızamıyorum da üstelik buna.
Çünkü biliyorum ki
Zümrüt olsam bile, de ki elmas
Taş değildir ya sarrafın koyup da geldiği
Beni severken.
Anlayacağın, vazgeçtim kal demekten
Gözü kapıda olanıma ve vazgeçtim direnmekten
Gitmeler düştüğünde aklıma…
Kiracılar bile bakıyorum zaman zaman
İçimdeki devren yalnızlıklara...
Bağışla sevgili
Tutamadım aşkın yasını adam gibi.
Ama bil, gömmedim de içimdeki
Kimsesizler mezarlığına el gibi.
Öptüm kanatlarından ve bıraktım usulca dün
O çok sevdiğin mavi boşluğuna seni.
Şimdi sen;
Vazgeçilmiş bir savaş
Çiğnenmiş vaat, tutulmamış bir yemin
Ya da sözleri unutulmuş şarkılar gibi
Terk edilmiş ve ezik hissetsen de kendini
Ben çok iyi biliyorum inan
Taç beytine yürüdüğüm bu şiirin