Kaç kez şans verir hayat insana? Ya da insan kaç kez yakalar
şansı, kaç kez şans tanır bir insan, insana? Şans tanımak kimin hakkı ki
hayatta ? Tanınsa da kim kullanabilir ki tüm şanslarını kaçırmadan ?
Şu an bu satırları yazma fırsatını bana veren yüce Allah ‘ıma
binlerce kez şükürler olsun. İlham perilerime de bir o kadar teşekkür borçluyum
tabi burada. Bir de paylaşma fırsatını yaratan
‘ sendeyaz ‘ kurucuları, yöneticileri ve burada kalmamızı sürekli yapan
değerli üyeler, şairler, dostlar sonsuz teşekkürler. İyiki varsınız !
Henüz kalemimin bir kararı yok yazmak istediğim konuya dair.
Tıpkı kendim gibi kararsız kalemimde. Mal sahibine çekmezse harammış tabi :) Hislendim sadece
hepsi bu. Nasılsa bulur o dalgalanacak bir deniz, demir atacak bir liman kendine.
Yeter ki bırakmayayım onu, sevgiyle tutulan kalem, pas tutar mı ki hiç ?
Neleri bıraktım ki bugüne kadar sevipte yarı yolda! Ne istediler
de vermedim ki ihtiyacı olana. Olanı feda ettim sevdiklerime, bazen de
sevmelerini istediklerime. Olmayanı aradım, taradım, koşturdum, buldum,
durmadım ! Durmayacağımda, yorulmadım !
Ufff…! İçmeden güzelleşim galiba :) Korkuyorum sanki,
o kadar çok şey var ki aklımda, hepsini bir kenara atıp, sadece kalbime mi
emanet etsem kalemi acaba ? Neyse o bilir yazması gerekenleri !
‘ Ya hep ya hiç ‘ değil mi benim felsefem ? İkisiylede yazıyorum o zaman. Varsın anlayan da olmasın hiç, ne farkeder ki … Gidenleri yazsam diyorum… ( aman canım, ne gerek var şimdi, giden gitti işte ) Geçmişten karalasam birkaç satır… ( Geçmiş işte adı üstünde, geçmese bile ) Hayalleri yazsam… (Gerçek mi olacak sanki ) Dokunmayayım onlara da şimdi.
Hayat ne garip ! Film gibi oynatıyor da , tekrarı yok bir daha.
Pembe diziler gibi tekrar tekrar izletiyor adeta.
Eline geçen fırsatları değerlendiremeyen, yanlış değerlendiren, yaşanması mümkün iken yaşanmayanlar, yaşanamayanlar, Mümkün ‘ lüye koşanlar, olmadı deyip başa dönenler, döndüklerinde hiçbir şeyin eskisi gibi olmadığını görenler, zorlayanlar, çabuk pes edenler, yılanlar, yılmayanlar, (yılan)larla yaşayanlar, küsenler, gidenler, geri dönenler, Memnunlar, Memnuneler…. :)
Herşeyimi kaybetmişte olabilirdim şu an hayatta ! Tabi önce
kazanmak lazımdı da… Çok yaşlanırdım o zaman da…Evli hatta çocuklu olurdum
belki de. Belki mutlu, belki hüzün dolu, belki pişmanlık ya da özlem
dolu…
Neyseki çok kazanmadığımdan, çokta kaybetmedim hayatta. Herşeye sahip olmak istesem, olurdum belki ama herşeyi ne yapayım ben, sahip çıkacak gücüm olmadıktan sonra ! Gülüşüm var ya işte… O herşeye bedel aslında. Fakirin ekmeği umut değil gülüşü artık. Yani değilse bile bende böyle. Fakir değilim aslında da fakir ya da hakir görenler varsa diye hani :)
Sigaram yanıyor şimdi ama birazdan bitip, tükenecek. İstesem de
istemesem de. Çektikçe bitiverecek iki parmağımın arasında. Küllüğe basacağım
sonrasında. Atlan deve değil ya :) Altı yıl aradan sonra, yeniden hayata tutundum, okuluma başlayıp
başarılı bir öğrenci oldum ya, bu okulda bitecek sonunda. Allah ‘ ın izniyle
ve de gayretimle tabi ya … Şimdi yazıyorum ya bu satırları, bu satırlarda
bitecek birazdan. Her güzel şey biter bir gün değil mi ? Ama yüzünüzde
bırakırsam bir tebessüm, işte onun bende bıraktığı tebessüm hiç bitmeyecek !
Demem o ki ; herşey bitiyor, herkes gidiyor… Sonsuza kadarı
geçtim zaten de, ölene dek kimse kalmıyor daima yanımızda. Bir gülüşümüz var
sadık, kondurabilirsek kelebek etkisini ruhlarımıza !
Gülümseyin bakayım bir defa :)
Kondu bakın yanaklarınıza mutluluk bir daha !
Bırakmaz siz istemezseniz asla !