Hüzün ne renktir anne?
 
 
kırbasında suyu bitmiş bedevi
torbasında iki simit, bir parça peynir
bir işçi belki,
ya da kıvırcık saçlarını
pencereden aşağı salmış
bir kız çocuğu anlar hislerimi.
 
avuçlarımda iki zar tutuyorum
çift gelirse şansıma,
tek gelirse bahtıma küfrederim
ne sevda bulur beni
ne kıpır kıpır bir kalp.
kapılarım açıldıkça bir rüzgar;
yüzüme çarpar, çarpar da
üşütür beni.
 
maksadım anlamakmış
maksadın ne olduğunu
hava kararmasından
gün ışımasından.
gerisinden bana ne sanki;
varsın daha güzel olmasın çocuklar
varsın dallarda kalsın yeşil zeytinler.
 
sahi kiraz mevsimi neden seviçliydi anne?
neden buğulanırdı gözler, otobüs camlarında?
sen tespihini sarmalarken mendiline
neler söylerdin Rabbine?
ve neden sen varken daha çimen yeşiliydi hüzünler?
 
gözlerim anne, gözlerim.
hiç ummadı ağlamayı bu kadar.
bu kadar renksiz, bu kadar yalın
bu kadar safi acı...
safi safran sarısı, toprak karası
safi evlat acısı anne
kardeş acısı...
 
sen bilmezsin belki anne
buralarda toz bulutları
yağmura kadar bekler.
ve boz renkte bir kurdu andırır.
sibirya kurdunu...
 
 
 
 
 
 
 
 
 
( Hüzün Ne Renktir Anne başlıklı yazı HüseyinDURAK tarafından 20.10.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.