Dayanılması en zor acı değil belki ama
            Dayanması çok güç bu acıya..

            Kaç kez SON deyip, ardından başlar insan eski hikayesine yeniden. Yine o gözlerde bulur gözlerini, yüreğini titreten o elleri tutarken bulur kendini, bir umutla. Bazen  bir bakışla silinir öfkemiz, bazen bir dokunuşla. Kin ve nefret gider ama hep bir kırgınlık kalır geriye yarım kalan Aşk ' lardan. Ya sende tam bitmez, ya onda.. Hep yarımdır bir taraf sonlarda.

            Yıllar sonra bile değdi mi yürek yüreğe, bir kucaklaşmaya bakar alevlenmesi Aşk ' ın. Tek hissedilendir kalp atışları, heycandan durabilir bile belki. Ve özlemin söylettiği o rüya gibi sözcükler... Yine bir sona yakalandığımızın ertesi can yakacak kelimeler.

            '' Seni çok özledim, Kokunu bile özlemişim, Bu kez herşey farklı olacak, bir daha asla ayrılmak yok.. '' ve nice bahar getiren cümleler.

            Kısa zaman sonra ayrılık çanları çalmaya başlar. '' Zaten olmayacağı belliydi, Bu zamana kadar olacağı varsa olurdu, Hiç sevmemişim meğer '' kışı bile utandıran aşk okları.

            Evet ! Her SON bir başka kışı yaşatır insana. Her ayrılık bir ''dank'' sesidir kalbe. Her ayrılıkta biraz daha bağlanmış ayrılırız sevdiğimizden, biraz daha yıkılmış, hayata ve diğer insanlara biraz daha buz, biraz daha güvensiz..

            Severek ayrılanlar vardır birde. İşte en kötüsü bu mudur ne ? Sevgi güç verirken sevilene, ezilir sevgisiyle ayrılığın eşiğinde. Çok kez denemelerine rağmen hep bitmiştir ilişkileri. Kara bulutlardan kurtulamazlar hiç bir türlü. Hep iyi ayrılmışlardır duayla, dilekle. Sonunda bitmiştir beddua ile, ah ile.. Yoksa bitmiyordur BİZ olamayan o ilişki.

            Sevmediyseniz bu yanmalar niye? Sen onun resmiyle uyuyorsun, o senin tişörtünle. İkiside çok seviyordur hala, hiç azalmaz Aşk denilen duygu iki buruk kalpte. Öfkeler geçer kısa zaman sonra da kırgınlıktan gurur duvarı örülür ağlara. Beklerler bir mucize olmasını yana yana. Ne birinin dili varır ''Geri dön'' demeye, ne diğerinin gücü vardır dönüpte gitmeye.

            Ahhh! Gözlerinde yok olduğumuz, kendimizi bulduğumuz çocuk kalpli adamlar!
Nasıl biter bu çılgınlık ? Niye bu gurur, bu dargınlık ?

            Aşk değilse bu acısı niye?
            Acısı var da Aşk ' ı nerede?

            Şimdi avutmaz bizi ne bir resim, ne de şarkı.. Neden büyük konuşulur ayrılırken sanki. Bize de yemin ettirirler ''SON'' diyerek. Kimden, nelerden çıkarılır sızlanmaların acısı. Ağlamayı unutmuş gözlerimizden mi, ''SEN'' den sonra sevmeye kilit vurmuş gönlümüzden mi? Nasıl diner bu içimizdeki yangınlar, var mı bilen?

            Ne kısa bir seyahat, ne uzunca bir tatil. Denediler olmadı herşey ona dair. İster cennete, ister cehenneme, kalbindeki geliyor seninle her yere. Sen nerdeysen ''O'' da içinde. Canın çok acıyor, biliyorum ! Biliyorum; Güzel Gözlün, Mis kokulun çok özledin onu ! Burnunda tütüyor ama, gidemezsin yanına.. Çok seviyorsun ama karşı koymalısın bu Aşk ' a.

            Kazanmak için iki şansı vardır insanın!
            Ya tamamiyle değiştirecek kendini gerekirse, ya da serecek onurunu, gururunu yerlere sereserpe..


            '' En çok birlikte uyuyamadığımız için üzülüyorum. Çünkü belki de yapmak istediğimiz en güzel şeydi bu! Sarılarak uyuyamadığımız için üzülüyorum, uyuduğum zaman arkamı dönüp, sırtımı sana yaslayamadığım ve bunun üzerine beni karnımdan sıkıca çekip kendine yaklaştıramadığın için üzülüyorum. '' Sen ilk uyu ki izleyebileyim'' cümlesini gerçekleştiremediğimiz için üzülüyorum. ''



****Aşk' a küskünlere dair****









( Çocuk Kalpli Adamlar başlıklı yazı ösqee tarafından 1.11.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.