Gözleri elmas onun Gümüş kemer ay ışığı o Penguenler şaşırır onu sever bahar Hızına erişemedi ne zühre ne tahir...
İşte şurada kuka iplik Kıyılardan serpme ağ atılır Onu çizdi göğe doğanın yedi rengi O faytona biner sisler içinde küçük hanım...
Altın kemer gümüş ak tepsi ona sunulur Kadeh kadehe marina dolu gene bugün Işık onu o ışığı takip ediyor o O ki elleri elmas tuval mavi beyaz tuval...
Seni seviyor biri o benim Bak şişe döndü sana dönüyor İşte çizgi çizgi yüzüm yaşlandı mı ulu ayna Ulu dağlar ulu nehirler seni sordu gene bugün...
Ben seni seviyorum küçük hanım Kıyıya vurdu dağlar nehirler ırmaklar Bilmiyorum kaç kırat bu pırlanta sana aldım Sana aldım elma bir de şeker kamış dişin kaşınır...
Dişin kaşınsın işin başın yolunda gitmesin senin İşte burada bak tam karşımda tanıdığın o adam Sana tuttum sana söndü fener sana indi dilek çanı Sen yine oya iğne iplik mor kumaş entariler sırf sana yakışır...
Sitedeki
Yazarın
( Küçük Hanım başlıklı yazı Mehmet Çekiç tarafından 5.08.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )