Şiirlerin sus dilinedir feryadım Duysan sağır kalır çığlıkların Duymasan hala aynısın, der(d)im Hala bir ikindi gölgesinde hazırlıklısın yolculuğa
İmgeleri peşinsıra dizdiğim anlarda Muzdarip hallerimle ağlıyor bulursun beni Karekökünde yenilmiş duyguların Ve ısmarlama güneş yanıklarının Vaveylası sağlamasını eksiltir bu aşkın
Seni soruyorlar Koluma takmamışım gibi yalnızlığımı Her adımda tanıdık yüzlerin manalı bakışları Nereye sıkıştırmışım yine Yokluğunun ayak izlerini Aramaktan yoruldum İki taşın arasında yığılmış cüssem
Yeni şehirler kuruyorum içimde Alfabesini öğreniyorum acıların Kim nirengisini tutturur yaşamanın İşin garip tarafı İçinde gibiyim yaşadıklarımın Ona buna seni anlatıyor Ezberletiyorum anılarımı...
Yine ölümü kurguluyorum sevgili Yokluğunu darağacına çekerken Mirasını tüketerek güzel anıların Karanlıklar büyüyor içimde Karşısında direniyorum Mazinin alnından öperek
Vuslata dair ne varsa harcadık lügatimizden Elimde eski bir sözlük harfleri tamlıyorum Salasına kendisi çıkacak müezzin edasında Musallaya bakıyor ayakuçlarım Yüzüm kendine dönük Ecel kokuyor avuçlarım
Yüreğime misafir oluşunun son anıdır bu Duy şimdi söylemediğim sözlerimi Vazgeçişimin sebebini sorma yıldızlara Gezegenler geriye doğru gitse de fark etmez Beni en çok yalanların yaktı Beni en çok yalanların yıktı
adem efiloğlu / ahir – i fırtına
Sitedeki
Yazarın
( Vuslata Dair Söylemediğim Sözlerim başlıklı yazı AdemEFİLOĞLU tarafından 21.07.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )