-------------




Hey s  â  k  i, 

İntiharların harlı tarafından doldur yokluğumu 
Ki…
Şerefi bilmeden şerefi bize öğretenlere armağan olsun





Siyah beyaz bir resmin 
Kanyonlarında yolumu kaybettim 
Taş duvarlar sesiz ve çivi çakılmıyordu 
Siyah çerçeveler ağlıyordu.. 
A s a m ı y o r d u m.




Z/amansız yangınlardan 
Bir rüzgâr kürü ekildi 
Sorular biriktirirdi bizi 
Çoğulun s/es tarafından ekilmek lazımdı her başkaldırıya 
Öylede olduk..




Tükettiğim cümlelerin 
Hüzün basamaklarını tırmanıyorum şimdi 
Mütemadiyen yokluk kokuyor nefesim 
Derin bir ahkama dayıyorum sırtımı 
Uçurumları göz perdemin sonsuz görüş alanına iterek




Ş i m d i
Mavi kuyruklu bir uçurtmanın intiharını seyre durmuş lodos 
Öylece esir bir yelkene tutunarak


Utangaç bir öpüş emiyor 
Aşka masumiyet b/içmiş dudaklarımı 
Sürtünük düş kılıklı kadın üryanlığına gebe şimdi tüm gece 
İsimsiz çocuklar için ulak salınıyor gündüz erken gelsin diye 




Gamzelerinde uyuyan zamanı hoyratça uyarsın Lâ 
Üzerine kezzap sıçramış gibi ürksün melaike




Bir sarı başak cenini ekiliyor eylülün kucağına 
Bir tarafını usulca noktalıyor 
Tebeşir iklimlerine çizilen siyah tahtaların 
Sürgün yedik be bala sürgün yedik 
İki dirhem bir çekirdek deli/kanlıyken 
Sürgün yedik..




---Yalnızlık Abidesi  şiirime yorumunla değe kattın sonsuz teşekkürler dost..


---n  u  r  e  t  t  i  n     Ö  N  D  E  R

( Sürgün Yedik başlıklı yazı NurettinÖnder tarafından 19.09.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.