Dom dom, düm tek tek

Önce bir kasap hikayesi anlatıyım.
Kıyma almaya gittiğimde kasap anlatmıştı.

Kendi seçtiğim et parçasını kıyma makinesine atarken duvardaki resmi işaret edip “Bu büyükbabam, mesleği ondan öğrendim.” dedi. Ben dönüp resme bakarken gülerek şu hikayeyi anlattı.

Vaktiyle kasabın biri duvara dedesinin resmini asmış. Müşterinin seçtiği eti daha önceden hazırladığı yağlı, karışık parça ile değiştirmek için müşteriye resmi gösterip “Bu benim dedem, mesleği ondan öğrendim” dermiş. Müşteri arkada bulunan resme dönüp bakarken, eti değiştirirmiş. Tabii ki benim kasap bu numarayı bana şakadan yaptı ama ben gerçekten yedim…

Geçenlerde köyde gezerken hemen her evin üzerinde bir değil iki, 80 değil 120 lik uydu çanaklarını görünce aklıma eski bir köy hikayesi geldi.

“Dom dom”
Eskilerde köy yerinde tek eğlence düğünler olurmuş. Bu nedenle kimse düğünleri kaçırmak istemiyor. Sonbahar, köy yeri malum yayla havası, akşam üzeri serin.
Kadıncağız, kucağında çocuk , köy meydanında davul-zurna seyrine dalmış…
Çocuk;
-Dondum anne eve gidelim.
Anne ;
-Ya “dom dom” evladım, ne güzel değil mi?
Dermiş.
Şimdilerde “Düm tek tek” moda olmuş.
Ne iş?

Ahmet Bektaş
( Dom Dom, Düm Tek Tek başlıklı yazı ahmet-bektas tarafından 8.03.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.