Örnek vermek gerekirse Atatürk, Fuzuli, İnönü, Akpınar, Halep, Milli Egemenlik, Koyunoğlu Paşaköşkü, Mücelli, Cengiz Topel, Taştepe, Yeşiltepe, Çavuşoğlu, Sağlık ve daha yazamadığım diğer tüm cadde ve sokaklarda bulunan yaya kaldırımlarının yüzde 90-95’inde ya su olukları, ya kot farkları, ya da gelişi güzel yerleştirilen elektrik direkleri, dikilen ağaçlar ve çarpık yerleştirilen kent mobilyaları nedeniyle sağlıklı bir şekilde kullanamıyorum. Kullanamayan sadece ben değilim aslında, benim gibi akülü veya aküsüz tekerlekli sandalye kullanan onlarca engelli vatandaşımızda kullanamıyor.

Biz yine yolumuza dönelim, yoldan giderek Özel İdare İş Merkezini biraz geçtikten sonra kaldırıma çıkmaya çalışacağım rampa mevcut. Orada ki rampadan çıkmaya çalışır ve yukarıya kadar devam ederim. Yolun sonunda Ticaret Lisesinin o tarafa geçer ve İsmet Paşa (Hürriyet) Parkının oraya kadar devam ederim. İsmet Paşa (Hürriyet) Parkının oraya vardığımda iki tane rampanın da standart dışı olması nedeniyle zorlanarak çıkarım. Devamında bulunan rampalarda sağlıklı değildir. Çocuk parkının orada ki rampadan çıktıktan sonra Vali Konağının sonuna kadar giderim.

Mehmet Buyruk caddesinde ki sağ ve sol tarafta bulunan tüm kaldırımların etrafı su olukları ile çevrildiği yetmiyormuş gibi birde iniş çıkışlarda kot farkları bulunmaktadır. Bu nedenle su oluklarından ve kot farklarından geçiş yapmada akülü sandalyelerimiz zorlanmakta ve bu nedenle sık sık tekerlerimiz kırılmakta ve elektronik aksamları arızalanmaktadır.

Vali Konağından sonra yolda herhangi bir araba çarpmamışsa, kaza geçirmemişsem, sağlıksız kaldırımların iniş çıkışlarında arabam arızalanmamışsa gideceğim yere varmış oluyorum. Eve dönüş yolu olarak da genelde aynı güzergâhları kullanırım.

Bunun dışında gideceğim bir diğer yol daha var. O da Cengiz Topel caddesinden Kanal Boyunu takip ederek gitmekti. Ancak yıllardır Kanal Boyu dediğimiz bu yolu zorda kalmadıkça pek kullanmamaya çalışırım. Cengiz Topel caddesinde kaldırımlara çıkamadığım için yoldan devam eder ve Kanal Boyuna vardığımda ise sağlıksız kaldırımlar, gelişi güzel park eden araçlar, yolun çok sağlıksız taşlarla döşeli oluşu nedeniyle kullanamam. Yıllardır mecbur kaldığımda kullanmak zorunda kaldığım yolda giderken akülü tekerlekli sandalyemin tüm vidaları yerlerinde oynadığı gibi benimde deyim yerindeyse böbrek taşlarım yerinde oynar ve tüm eklem yerlerimde ağrılar oluşurdu. Kanal Boyundaki yol ve kaldırımlarda yaşadığımız sorunu birkaç defa belediye başkanımız sayın Ahmet Çakır’a da iletmiştim. Şu anda kanal boyunda ki yolda yenilenme çalışmaları başlatıldı. Umuyorum ki bittiğinde aynı sorunları bir daha yaşamayız.

Bunun dışında Akpınar çevresine, Halep caddesine, Sivas caddesine ve daha birçok cadde ve sokağa gidecek olduğumuzda ise kaldırımlardan çok araçların arasında sırtımızda kefenlerimizle dolanıp dururuz. Kazayla bir kaldırıma çıkmışsanız bir hayli ilerledikten sonra inecek yer bulamazsınız. Döner durursunuz, inecek yer bulmaya çalışırsınız. Dönüp durdukça sinirleriniz gerilir, moraliniz bozulur, patlamaya hazır birer bomba gibi olursunuz. Bir süre sonra inecek yer bulamayınca o kaldırımı yapana, yaptırana, projeyi hazırlayana, kontrol etmeden teslim alınmasına neden olana kısacası kimin o çalışmada parmağı varsa yedi düveline söylenerek (neler söylendiğini belirtmeme gerek yok, herkes neyi kastettiğimizi anlamıştır) gerisin geriye çıktığınız yere döner tekrar yoldan gitmeye başlarsınız.

Geçen haftalarda Adliye Binasının orada işyeri bulunan bir avukat dostu ziyaret etmek için Akpınar bölgesinden gidip çevreyolunu geçmemiz gerekiyordu. Siz misiniz o yola giren. Dar olan yolun bir tarafı araç parkına ayrılmış ve kalan yerde ise geliş gidiş araç yolu olarak kullanıma açılmış. Kaldırımların bir tanesine dahi çıkış ve iniş yapamadığımız için araç yolunu kullanmak zorunda kaldık. Açıkçacı park etmiş araçlar ile geliş gidiş yapan araçlar arasında sıkışmamak için nasıl ter döktüğümüzü bilemezsiniz. Araçlar yanımızdan sıyırarak geçiyor ve bizlere ecel terleri döktürüyordu.

İşte, beni ve benim gibi yolda giden akülü tekerlekli sandalyeli engelli görecek olursanız bilin ki hiçbirimiz de o trafik araçlarının arasında, o zehirli egzoz dumanları arasında ölümle burun buruna gitmeyi keyfimizden yapmıyoruz.

-Devam Edecek-

( Günlük Yaşamda Engelliler Nelerle Karşılaşıyor - 2 - başlıklı yazı AliHaydar tarafından 18.11.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.