Bilmezdim, böyle olacağını.
Bilmezdim, gençliğimi bu kadar çabuk kaybedeceğimi.
Genç iken.
Öyle bir geçti ki gençliğim,
Ellerimin arasından kaydı gitti, ben farkına bile varmadan.
 
Bilmezdim, böyle olacağını
Belimin büküleceğini, halsiz kalacağımı
Dik yokuşların terleteceğini, ben bu hale düşmeden önce.
Birden bire tükendim.
Daha düne kadar, gençlik varken bende.
 
Bilmezdim, böyle olacağını.
Anıları anarken, şarkıları dinlerken hüzünlendireceğini
Ağlatacağını!
Gücüm bitmiş halim yok, demeden önce.
Şu yaşlılık bela oldu başıma, nereden çıktıysa yıllar sonra karşıma.
Aldı benden sağlığımı.
Şu dünyanın malı mülkü yok oldu, gözlerimde.
 
Bilmezdim, böyle olacağını.
Sevince sevilince, delikanlı olduğum günlerimde.
Bilmezdim...
Sevgiye bile muhtaç olacağımı, yıllar sonra gözlerimin nuru, gittiğinde
Nerden bilebilirdim’ ki ben!
Çünkü bir zamanlar etrafımda dönen sevenim vardı dostlar vardı.
Ve bir’ de!
Sevenlerim çoktu, dolaşır dururlardı çevremde.
 
Bilmezdim, böyle olacağını.
Yaşım ilerledikçe, daha’ da bir yalnızlığa mahkûm olacağımı
Unutulacağımı!
Dostlar tarafından artık ben, hiç yoklanmaz olacağımı
Ve ben!
Âlemin kalabalığında yalnızlaşacağımı,
Bu yaşıma gelmeden önce…
 
19 Ocak 2016
Ahmet Yüksel Şanlı er
 
 
 
 
 
.
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
.
 
 
 
 
 
 
 
 

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
.
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 

 

( Yaşlanmanın Bedeli başlıklı yazı Ahmet Yüksel tarafından 19.01.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.