Udumun telleri hangi ara buz tuttu,
Mızrap harap,
Dünya bitap.
Bu aralar,
Taksim geçmiyor ki hayat,
Sesimde ne bir tat
Ne de içimde bir inanç.
Savaşın bilançosu ağır,
Haykırsam da kulaklar sağır.

Zaman yarasaların kör gözlerinde esir,
Deniz yok olma aşamasında,
Belki de yosun kokusuna hasret kalacağım.
Martıların koylardan göçüşüne şahidim, 
Dalgaların pes edişine, 
Balıkların karaya vuran
Çocuklara eşlik edişine,
Anaların yürek yakan ağıtları,
Yağmur bulutunda
Şimşekler çakıyor, 
Anladım ki cehennemin tam ortasındayım.

Fosilleşmiş düşüncelerin, 
Ağır aksak zincir şıngırtısını duyuyorum.
Cadı kazanında kaynayan
Sefillerin çığlığını, 
Tüyleri koparılmış,
Tütsülenen güvercinin haykırışını,
Zeytin dallarına linç girişimi yapanların
Kahkahalarını duyuyorum.

Uyumak,
Rüya görmek,
Ne kadar da yabancı.
Masallar ise hepten yalancı,
Kurgulanmış oyunda
Mızıkçılık yapmak istiyorum, 
Arkamda duran
Boşluk yalancı...

Çitlembik

( Kurgulanmış Oyun başlıklı yazı çitlembik tarafından 24.01.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.