Hangi ara
Alabora olmuş kalbimiz
Bir yudumluk aşk için

Hangi ara daldık
İç acıtan hülyalara

Ve anımsadık
Kâh gülerken
Kâh ağlarken
O günleri
 
Bir çınar esintisini
Bir ılık yaz akşamını

Gölgelerimizin
Köşe kapmaca
Oynadığı vakitlerdi
Akşam sobesiydi
Dokunmak için neden
Kahkahalarla eve
Hiç istemeden girişimiz

Kolalı yakalar
Siyah önlüklerdi
Sırrımızı saklayan
Annemin tüm çabalarına
Direnen
Diz üstündeki çoraplarımdı
Boş boğaz
Çim lekelerini saklayamayıp
Beni ele veren

Sımsıkı örülmüş beliklerimi
Açıpta
Salıveriyordum ya omzuma
Zeytinyağlı sabunun
Saflığı büyülüyordu seni
Parmaklarını geçirir
Rüzgârla kabartırdın
Perçemim düşerken
Kaşıma

Kentin tenha köşesi
Fısıltıyla söylenen
Sevda sözleri
Gizli saklı alınan ilk öpücük
Utanıp
Kızaran suratlarımız
Kaçırılan çocukça bakışlarımız
Anı oldu zamanın içinde

Tahtadan iskele
Gıcırdarken
Çıplak ayaklarımızın altında
Bir yakamoz parıltısı
Vurmuş baba yadigârı
Kayığa

Bir de şarkı dolanmışdı ya dilimize
Mavi nurdan bir ırmak
Gölgede bir salıncak
Bir de ikimiz olsak
Yıldızların altında

Tövbeli 
Hatta yasaklı olmuş 
Hatırlamak
Olunca korkumuz
Bir şeytan uçurtması aranmış 
Güneşe bakarken
Kısık gözlerle
Bir noktaya 
Bir hayele
Öylece

H. Çiğdem Deniz.
( Tahtadan İskele başlıklı yazı çitlembik tarafından 7.08.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.