(Ben sizi asi bakışlarınızdan ve gülüşünüzden tanımıştım)                 

Yoksulluğa buz kesen sersefil gecelerden
Karanlığın kör gözüne sığınan gecekondu evlerinden
Ve ay ışığından
Ateş böceği gibi yanıp sönen yıldızlarından
Ve esaretinden karanlığın
Göçüp geldik dağlarına kavganın...
 
Karanlığın kıyısından
Kulaç attık ışıldayan kıyısına güneşin
Ve bir ana kucağı gibi sığındık sıcağına…
Aşkın ve kavganın ortasına dökülen bir nehir
Ve Karadeniz’in sularından doğan bir güneş gibi
Gülüşen çocukların düşlerine doğduk ansızın
Bir masal anı kadar güzel olan gülüşümüzü
Ve en güzel düşümüzü paylaştık
Sarıştık, karıştık gülüşüne hayatın…
 
Karanlık ve yıkık bir sokak tenhasında
Silah seslerinin yankılandığı bir dağ başında
Hüznüne tutsak düştüğümüz bir meydan ortasında
Bir dosta sarılmanın sevinci
Ve özgürlüğe koşulu bir kavganın aşkiya güzelliğinde
İçimizde kanayan ayrılıklar
Ve ardı ardına bedenimizi yakan kurşunların sıcaklığıydı
Kırılan bir dal gibi
Sonsuzluğun dibine düşüren bizi…
 
Ve biz;
Dağlarda çiçeklerin insanı çıldırtan güzelliğinde
Ve şehirlerde barikatların ardında dövüşenler
Hepimiz; devrim yüklü bulutlardan 
Özgürlük çiseleyen  
Birer yağmur tanesiydik aslında;
Halkların yüreğine sevda sevda
sokak sokak
Umut umut
Sırılsıklam gülüşlerle damlayan...
 
Savaş karaduman

( Yağmur Taneleri başlıklı yazı Savaş tarafından 28.05.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.