Ağzı yaralı beyaz bir güvercin 
Konuyor pencerenin pervazına 
Usulca

Aklım dertleşmek sanrısı
Bir vaat gibi kapanıyor kanatları
Dinlenmeyi özleyen çırpınışlarımız 
Tutunuyor 
Aramızdaki şekilsiz havaya

Yanılıyorum
Yanılıyoruz bir kez daha

Susuyor
Susuyorum daha fazla
Uzatsa sesini azıcık
Dokunur sarardım oysa 

Güvercin 
Sorsana 
Sorsana kimsin
Gelmelerin nerden 
Nereye gitmektesin

Sorsam ya
Ağaç durur 
Gök durur 
Deniz durur

Neylemektesin 
Bu uzak cam pervazında
Nerde diğerleri desem
Kederini bir soruda 
Tuzla buz etsem

Sormuyor
Soramıyorum

Hangi kelimeler kanatır yarayı
Gözler hangi bakışa düşünce kör olur 
Ömre vurulan bu mühürlenişteki 
Tarifsiz sızı neden

Susmalıyız 

Bakışmıyoruz 
Kesif sessizliğimizi bölemiyor 
Kaçamak sesler
Gün 
Saat
Umut ve beklenti 

İzmir uzanıyor yüreğimize boylu boyunca 
Sürünsek körfezin neşesini ruhumuza 
Merhem niyetine
Diyet belli
Vazgeçmeliyiz artık 
Bu yaşlı düşlerden

O göğünü bırakıyor tepenin üstüne
Susturup saatlerimi
Telaşsızlığı bırakıyorum ellerimden 
Tüm öteki günlere

Firar ediyoruz kendimizden
Firar ediyoruz gülüşlerden

Denizden 
Mavi değen her şeyden

Ağlamak zayıflığına düşmeyeli gözlerimiz
Yanıyoruz 
Çöller genişliyor ürküsünde 
Dikendir ve kelimeler 

Kayıp cevabını bulan sorunun 
Büyük bahtiyarlığı olabilirdik
Kimbilir 
Olmadı 

Tutkularımızı da alıp yeryüzünden
Gitti

Camın gerisinde durmuş
Göksüzlüğü izleyen güvercinim şimdi 
Ya siz 
Sen

Saadet Yıldırım
( Güvercin Ben başlıklı yazı paydasız tarafından 23.03.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.