sen ki saçları geceye değen kadın aldığım her nefesle zihnimin şafaklarına uzanır kokun
sana varan yolculuğun rotası en sıcak duygular
ben ki derbeder yolcusuyum
hüzün taşımak sadece kalbe münhasır değil poyrazlı eser bazen en acıklı rüzgar
her şey kırık ,her şey paramparça ,her şey dağınık
iklimlerine yağmur düşmeyen bir çöl çiçeği gibisin
serabın sığmaz olur içimin sonsuz mavilerine şimdi yaşıyorum yalnızlık dolu saatleri
kiminde acı, kiminde hasret, kiminde sen
günleri ıstırap , ayları çile , yılları özlem
*
penah olunca gözlerinin sihri tek tek söner ışıkları bu izbe şehrin
seni görmek için yıldızlar pencereye doluşur
cemalinden yansıyan parıltılar gecenin tam ortasına
şimşekler çarpar semanın gövdesini kırarak
şerha şerha viraneye dönüşür yer ve gök
yıldırımlar düşer sadece
göğsümü yarıp bir gonca gibi taze, aşkını bırakır
senden kaynaklı her şey
aynalarda ki görüntü, loş odalarda ki gölge
hayalin ruhumu döver durur
her gece görülen rüyalar senin kadar gerçek bu mecnun hep seni görmekten yorgun
*
ruhumdaki timsalin varlığının bir kopyası
kaç inşirah zamanı kaç geçen mevsim zühre yıldızı gibi kalbimin arşına inmiş
imkansız bu sırrı ila kıyamet çözemezsin
ümidime kara çaldığın gün
düşlerime pranga ,yüreğime zincir vurduğun…
o günden beri kaderime sinmiş gizli bir sevdasın
deli gönül vakitsiz sus puslarda
öyle bir ıstırap ki uçurumlardan bile derin
gidişinle bu sefil yaşıyor mahpuslarda
aklımda ki sancı , dinmeyen hicran sensin
*
redfer