Bir yanım hüzün yumağı diğer yanım ümit gülleri ile bezeli.Hangi yanım ağır basacak bilemiyorum.İçimde değişik duygular deveran etmekte.Çocuklarıma bugün ekmek parası kazanabilir miyim?

Üniversite öğrencileri de artık gitmişti.İki gündür siftah etmeden tezgahı kapatıyor, içten içe yüreğime kan damlıyordu.Başka neler yapabilirim.Bir sürü sipariş verip aldığım kitaplar ne olacaktı? İçim içimi yiyordu.Ağaçlar ve yollar üstüme üstüme geliyordu sanki.Elimde ki kitap kolilerini taşırken duyduklarıma inanamamıştım.Cep telefonuma  takılı kulaklıkla devamlı dinlediğim radyo haberiyle dünyam başıma yıkıldı.

Hain teröristler, yola döşedikleri tonlarca bombayı patlatmış Hakkâri’de görev yapan Astsubayımızın eşi ve on bir aylık yavrusunu hunharca şehit etmişler. Poşetler elimden y ere düştü.Olduğum yere yığıldım.Bu adı konmamış caniliği
nasıl tarif etmeliydik? Kırk senelik savaş ne zaman bitecekti ?Anaların,babaların gözyaşları ne zaman dinecekti? Dul kalan gelinler, yetim ve öksüz kalan yavrular ne yapacaktı?Kendimden utandım.İnsanlar ölüyordu ben ise tövbe tövbe...

Ne gelen var ne giden. Artık kampüs boşalmıştı.Zaten içim yaralı bugün.

Abdurrahman Gazi türbesine çıkıp dua etmeliydim.Her daraldığımda,bunaldığımda çıkıp huzur bulduğum ulvi bir mekandı.Palandöken eteklerinde bulunan türbe şehre yaklaşık dört km mesafedeydi.Etrafı çam ağaçlarıyla çevrili uhrevi bu yer ziyaretçi akınına uğrardı.Mesire yerleri de yapılmıştı.Önceleri güzeldi.Lakin biz kendini bilmez insanoğlu orayı da kirletmiştik.Kendi cinsini katleden,doğayı katleden başka yaratık yoktu alemde. "Ahlakı tam olmamış,terbiye edilmemiş insan esfelei safîlinden aşağıda " buyuruyor Rabbimiz.İsterse meleklerden de üstün olabilir.

Abdestimi alıp Peygamber Efendimizin sahabesi olan ve Anadolu’yu islam adına feth için gelen ve yaptığı mücadelede canını veren ama başını vermeyen şehidi ziyaretimdi.Uhrevi ortamı ve manevi yüceliği olan bu yerler ve onların sahipleri bu topraklar için,Allah için canlarını vermişlerdi.Tıpkı on bir aylık şehit bebeğimiz gibi.Annesi gibi. ’Rabbim onlara ve tüm şehitlerimize rahmet et.Gazilerimize şifa ver.Vatanımızı böldürtme,ezanımızı dindirtme." Diye dualar ettim.

Bu böyle gitmemeli.Hep ezilen,vurulan darmadağın olan biz olmamalıydık.Çok çalışıp okumalı ve gençlerimize güzel örnekler sunmalıydık.Unutmayıp,unutturmamalıyız.Acımız taze,inancımız tam olmalı.

Gözlerimdeki yaşa hükmedemiyor ağlıyor ağlıyordum.Şehit olan amcam,yeğenim ve tüm şehitleri hatırladıkça...
( Sokak Kitapçısı 4 başlıklı yazı AZİZ REMZİ tarafından 22.05.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.