SİDİK YARIŞI (KIYASIYA  YARIŞ)

            Ahmet AYAZ

Gaziantep Güneş Gazetesi 14 Ocak 2020

 

       1976 tarihinden bu güne kadar, yaklaşık olarak 44 yıldır yazıyorum.  Ne yazdımsa ülkemin ve  ülkem insanlarının iyiliği için yazdım ve yazıyorum. Belki faydalı olurum diyerek. Bugünde geçmişten günümüze bir yansıma yaptım. Aşağıda okuyup göreceksiniz.

        Şimdiki Dr. Ersin Arslan Devlet Hastanesinde satınalma memuru iken 28 şubat 1987  tarihinde Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğüne şef olarak tayinim çıktı.  İl Müdürümüz Hanımağa lağabı ile anılan bir bayan idi. Adını söylemeye gerek duymuyorum. Bizim kuşaktan bir çoğu bilirler. Daha önceleri bir de Oğuzelinde Beledin köyünün ağası vardı. Hanımağa lağabı ile anılan. Bu Hanımefendi hala yaşamaktadır.  Geçen yıl kendisini evinde ziyaret ettim. Şahbal Atay Hanımefendiyi. Söz orada değil. Bu Hanımağa lağabı ile anılan  Sosyal Hizmetler İl Müdürü, beni Gaziantep  Çocuk Yuvasına Müdür Yardımcısı konumunda çalışmak için görevlendirdi. Kuruluşumuza eski Ak Parti Millet Vekili Özlem Müftüoğlu’nun babası olan, Çocuk Hastalıkları uzmanı Kâmil Afat, sabahları muayene hanesine gitmeden uğrar, birde akşam mesaiden evine dönerken, ya  uğrar, yada bir şey var mı? Diyerek telefon açar.  Hem de ücret almadan. Dr. Kamil Afatın kuruluşta bir hemşiresi var. Rabia Hanım. Rabia Hanım, hemşireliğin dışında, gözünü yuva çocuklarından ayırmaz. Hangisinin tırnağı uzunsa yanına çağırıp çocuğun  tırnağını keser. Hangisinin üzerinde yırtık, sökük varsa yanına çağırıp müdahale eder. Bu hemşiremizi müdürümüz hanımağa Erkek Yetiştirme Yurduna rahmetli Yaşar  Torun’un yanına verdi. Sözü edilen yerde büyük çocuklar kalıyor. Hemşiremiz Çocuk Yuvasındaki çocuklarımıza basbayağı faydalı oluyordu. Dr. Kamil Afat  bir gün geldi  hemşiresi yoktur. Yerinde yeni mezun bir genç hemşire var. “Müdür hanıma selam söyleyin, ben buraya hemşirem Rabia Hanımı  istiyorum” Dedi. Biz müdürümüz hanımağaya bu haberi ve Dr. Kamil Afat’ın selamını ilettik.  Müdürümüz Hanımağa “Buranın müdürü ve yetkilisi benim. Kendisi, kendi işine baksın dedi ve hemşireyi Çocuk Yuvasına almadı. Dr. Kamil Afat ise meccane baktığı Gaziantep Çocuk Yuvasını terk etti. Terk edince hastalanan çocuklar,  ve çocuk yuvası müdürü çok zor durumda kaldılar. Dr. Kamil Afat bir çocuğun rahatsızlığı durumunda gerekirse gece yarıları çocuk yuvasına geliyordu. Şimdi hastane  kapılarına çocuk  götürmeyi bir tarafa koyun. Biz çocuğu hastaneye götürdüğümüzde, bakarsınız nöbetçi hekim göz doktoru veya cildiye müteahhısısı. Kamil Afat ise, Çocuk Doktoru idi. Bu zor durum karşısında bakanlıktan hekim istedik, hekimin  gelmesi seneleri aldı.

       Bu gibi fiili hareketlere halk arasında sidik yarışı derler. Bu gibi olaylar resmi dairelerde sık sık görülmektedir. Yaho sen bulunduğun kuruluşun  zaten müdürüsün. Bu hal ve hareketin ile kendini ispat  etmeye mi çalışıyorsun? Hey ahmak ve budala adam. Ben yazımın başında da belirttim. Bu yazıları faydalı olmak için yazıyorum. Hiç bir kimseye kastım yoktur. Bazı kurum ve kuruluşların idarecileri, kurumun işleyiş durumuna baksınlar, lütfen olumlu giden işleri de bozmasınlar. Sidik yarışına da girmesinler diyorum. Bu sidik yarışı sözü, birazcık  çirkin ama, lütfen okuyucularım beni bağışlasınlar. Bu gibi olaylar çoktur. Ben bu gibi olayları ancak bu şekilde açıklığa kavuşturabildim.

( Sidik Yarışı Kıyasıya Yarış başlıklı yazı Ahmet AYAZ tarafından 14.01.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.