Genç bir kadın… Elinde kahve tepsisi… Tepeleme köpük dolu fincanlar… Dökülmesinler diye yavaş yavaş atılan adımlar… Aralık bir kapı… Aralıktan süzülen gün ışığıyla kamaşan gözler…  Kadın dirseğiyle kapıyı ittirip açtı. Salonda iki yaşlı kadın kanepeye oturmuş dizleri üzerlerine açtıkları fotoğraf albümlerine bakıyorlardı. Genç kadın tebessümle “Anne.” Belini hafif kırıp tepsiyi indirdi.  Gözlüklü kadın albümü fiskos masasına bırakıp tepsiden fincanını aldı. Yanındakine baktı. “Fitnat!” Fitnat başını kaldırdığında dondu kaldı. Tam karşısında gün ışığında parlayan genç kadın… Fitnat büyülenmişti. Gözlüklü kadın tepsideki diğer fincanı alıp eline tutuşturdu. “Maşallah de, gelinimi nazarlama.” Fitnat hafif bir titremeyle kendine geldi. Genç kadının al al olan yanakları… Fitnat övgü dolu sesle “Boy pos, nezaket…” Höpürdetilerek içilen kahve… “Rabbim senin oğlana da versin in-şal-lah.” Fitnat içi yanık “Ah, ah…” Yukarı kalkan avuçlar… “Ey ulu Allah’ım sen bana da böyle selvi boylu, ceylan gözlü, hanım hanımcık bir gelin nasip eyle.” En büyük düşmanını yenen komutanın gururlu sesiyle “Âmin Fitnat, âmin.”

***

Dar sokak… Üç katlı evin açılan demir kapısı… Fitnat eşiğe çıktı. İçeriye doğru “Gittim ben kalkma sen.” Kapıyı çekti. Duvar dibinden başı eğik yürüdü. Kendi kendine mırıldanıyordu. “Allah’ım sen nasip edersin…” Kadının ışıldayan gözleri, ince sesi aklından çıkmıyordu. Önüne çıkan dilenciyi fark etmedi. Yüzüne doğru açılan avuç… “Allah rızası için, bir liran var mı?” Fitnat durdu. Palto cebine giren el… Bozukları dilencinin avucuna bıraktı. Adımlarını hızlandırdı. Kafasında kendi konuşmasını duyuyordu. “Yemeğe ne yapsam, ne yapsam… Patatesleri haşlarken,” Birden kadının “Anne” deyişi kulaklarında çınladı. Kafasını toparlayamıyordu. Dükkânları, mağazaları bir bir geçerken “Eyvahhh!” dedi sirkeyle yağ alacaktım.” Geri dönüp markete girdi. Bildik raflar... Reyonları eliyle koymuş gibi buldu. Sirke, yağ… Kasada bekleyen de yoktu. Banda bıraktı. Palto cebinden cüzdanını çıkardı. Fermuarı açarken ince bir ses “Hoş geldiniz.” Yavaşça yukarı kalkan gözler… Kasiyer kızın güleç yüzü… Kız yağın barkodunu okuturken Fitnat yumuşak bir sesle “Kızım, öğrenci miydin sen?” Pozitif enerji dolu ses “Evet teyze, öğretmenlikte son senem.” “Benim mühendis bir oğlum var. Adı Hakan. Söyle bakalım sevdiğin var mı?”
( Bir Şey Yapmalı başlıklı yazı E.Kirişçi tarafından 22.01.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.