…...benim için “beklenen yolcu “ demiştin ya musti !,geldi mi beklediğin yolcu ,geldiyse ne zaman geldi, yoksa gelmesi ile gitmesi bir mi oldu ? ah evet ne çabuk rüya gibi geldi geçti değil mi ah babacığım ,istanbul’a ayak bastığım gün yağmur ve soğuk vardı ya ,bana bahar gibi gelmişti, güzel bir rüya görüyor gibiydim ,aylar önce masal bir şehrin masal kızıydım ve,dönüşü olmayan bir yolculuğa çıkmaktan korkmadım,hatta israrla bir meçhule açılmıştım,ve hiç okunmamış masalları dinlemeye koyuldum,günlerce yüzüm tutuk ve solgun ve mavi rengini çoktan kaybetmiş ,duygularım hançerlenmiş gibiydim,oysa istanbul’a ayak bastığım gün gerçekten tarifsiz bir sevinç mutluluk yaşıyordum,ne güzel ,aynı akşam güzel bir yerde bir sofra etrafında buluştuk,dışarıda yağmur hınçla yağıyor soğuk hava rüzgarla birleşerek inadına bu güzel kavuşmayı karartmaya çalışıyordu ama nafile,ben çok mutluydum sizler de çok sevindiniz ve yaptığımız birkaç selfi ile tarihe not düştük,yerde miyim,gökte miyim(fedakar eşsiz annemin sözü) farkında değilim öylesine akan bir selin önünde sürüklenir gibi bir arada olmanın duygulu sevinci tavan yapıyordu o akşam,dönüşte trafiğin kalabalığına düştük ama "ben bu şehrin trafiğini bile özledim baba " dediğimde bana hayretle bakmıştın ve demiştin ki : " yok be kızım o kadar değil,pekala sen orada kendine bir istanbul inşa edersin,bir iki samimi kendin gibi komşular edinirsen sana istanbul olur" ,güzel babacığım sen bu söylediklerine inanıyor musun ki ben kabul edeyim,sana dediğim gibi aynen bu trafiği bile özledim diyorum konuyu kapatıyorum,ve şimdi evet bugün itibariyle kendi gerçeğime,hücreme döndüm,dört duvar sağır bana( yaa abarttım belki üzülmeyin bak.!!)geçirdiğim on gün gerçekten on saniye gibi geldi geçti,daha görüşemediğim ve ziyaret edemediğim arkadaşlarım oldu daha doyamadım ve daha şehrin merkezine maviliklere inemedim , biliyorsun hala kızının kına gecesiydi,düğünüydü derken ,geçmişte çalıştığım kurumlardaki yıllarımın resmi belgelerini temin ve tespit etmek filan derken geldi geçti,evin üç geniş odasında derin derin istanbul’dan getirdiğim yosun kokusunu mavi boğazın iyotlu tadını çekiyorum,ayrıca son yemek gibi son kahvemi yudumladığım uzakta boğazın esrarlı çapkın akışını seyre koyulduğum Nakkaştepe yakınlarında Messt Cafe’nin ruhumdaki etkisini kaybetmek istemiyorum,o kadar çok yaptığım ve bir o kadar da yapamadığım işler var ki tam bir fırtına gibi babacığım,nasıl da geldi geçti süpürdü günleri, İstanbul’dan geleli sudan çıkmış balık gibiyim , şu anda benim nasıl olmamı bekliyorsun,müsaade et tekrar alışayım buraya,bugün yine Pazartesi , sen bu psikolojiyi bilirsin p.tesi sendromunu zannederim ben de bunu yaşıyorum,duvar takviminden bir yaprak daha kopardım bu akşam, havalar hızla soğuyacakmış yağmur daha sık ve sürekli yağacakmış hafta sonuna kadar devam edecek diyor tahminler İstanbul için, buraların öyle bir derdi yok sıcaklar ile nasıl baş edeceğim çaresini düşünmeliyim ,ama iki aya sonra inşallah herhangi bir engel çıkmazsa yine geleceğim için üzerinde durmayacağım işler bunlar ,bugün nöbetçiydim okulda , ve çok yorgun düştüm kendimi eve zor attım hem iklim değişikliği de fark etti,kendimi toparlamalıyım şu birkaç gün içinde,iyi ki aldığım bavulu büyük tutmuşum bayağı eşya getirdim üç aya yakın giyeceklerim hemen hemen hazır ,sen bana sitem etmiştin genç bir kıza bunca iri bir bavul hiç gitmez ,yakışmıyor demiştin ama işimi görüyor işte ,in bin konularında minibüsçü,taksici bavulu dakkasında hallediyorlar bana iş düşmüyor,fakat dördüncü katta olan eve tabi ki çıkaramadım,artık poşet poşet taşıdım o yol yorgunluğu üzerine,neyse musti sen merak etme işler bir şekilde kolay mecrasında çözülüyor,mektubuma senin kısa bir şiirinle son vereyim bari …)))) ..sen gittin/denizin tuzu bozuldu/kız kulesi yalnız kaldı/boğaz attı rengini/ışığım çalındı/ruhum kazılıyor/duygularım parçalı/sen gittin orada /neşemiz bitti/son gülüşlerin burada…aslında bu şiirin benim için değil çünkü tarihine bakıyorum 2013,her neyse… babacığım Allah’a emanet ol ,herkese çok selam ediyorum…


20.04.2015 /mardin
Mustafa kaya
( Mektup-21 başlıklı yazı cirik tarafından 16.01.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.