8 Mart Dünya Kadınlar Günü Tabancanın İtme Ve Yaptırma Gücüyle.

 

Bugün kendilerinin günüydü. Pakize bu yüzden sende bir gün olsa da hatırlanmalarına gıcık olsa da prosedür neyse onu uygulamak için, yatakta gerilerek bu yatak benim istediğim gibi yatarım şeklinde yatan kocası Şükrü’yü, kıçıyla yataktan aşağıya düşürdükten sonra kendisine şaşkın ve bunu nasıl cesaret edebilirsin diyen, kocasının şaşkın bakışlarıyla baş başa kalınca, hemen söze girdi.

-Ne öyle ayı gibi bakıyorsun bön bön?

Yatakta seninle yatan bak kim var bir dön

Bugün 8 Mart bizim günümüzdür öküz

Haydi, kalk kahvaltıyı hazırla istikamet ileri yön

 

Üstelik bir anda şair olan karısına şaşkın şakın bakarken, suratına Tokat’ı atmak için eli havaya kalktığın da, şifonyer üzerinde babasından kalma on dörtlü tabancayı görünce yutkundu. Hemen hızlıca kalktı mutfağa homurdanarak girdi. İçinden” Bugün senin günün madem yarından sonra her gün benim olacak”. Pakize yavaş kendinden adımlarla elinde on dörtlü ile mutfağa girdi.

-Sucukla yumurtayı fazla pişirme, sevmem bilirsin fazla pişirirsen bende seni kıçında bununla yakar pişiririm, haberin olsun.

İçindeki korkunun etkisiyle değil tabancanın itme ve yaptırma gücüyle.

-Tamam, hayatım, sen merak etme tam istediğin gibi olacak, bak ekmekleri de kızarttım, çayda demlenmek üzere, sen geç kanepede rahatça otur ben hazır olunca haber veririm.

Pakize kanepeye oturunca, cep telefonu acı acı çaldı, arayan Hüsamettin’di, telefonu açtı.

-Alo Şükrü, bugün ben kahvehaneye gelemeyeceğim, bizim avrat beni esir aldı elinde on dörtlü…

-Senide mi?

-Yoksa senide mi avradın elinde silahla…

-Aynen kardeşim aynen, ben şimdi zor durumdayım senin gibi, yarın hesabını sorarız, haydi kapat.

Pakize.

-Kimdi o arayan? O beceriksiz arkadaşın Hüsamettin miydi?

-Evet hayatım!

-Ne istiyormuş?

-Şey hayatım ne yapıyorsun kahve…

-Kahve haneyi unut bugün.

-Hayatım kahve içelim, hanımını alda gel diyor.

-Avrat iken hanımda olduk, neyse bir ara keyfim yerine gelirse gideriz.

-Tamam, hayatım gideriz. Gitmesek te ben sana yaparım karşılıklı içeriz.

Burnundan soluyordu, ne edip etmeli o on dörtlüyü almalı buna bir son vermeliydi, lakin elinde bırakmıyor ters ters bakıyordu.

-Hayatım kahvaltı hazır gelebilirsin.

-Sana söylemeyi unuttum bugün dans hocası gelecek, seninle tango dansını öğreneceğiz ona göre itiraz istemiyorum.

Ne tangosu ne dansı diyemedi.

-Peki, hayatım sen nasıl uygun görürsen.

-İkimizin de hocası erkek, kıskançlık krizlerine girmek yok, girersen…

-Yok, hayatım ben sana güveniyorum.

-Ben sana güvenemediğimden senin hocanı da erkek seçtim ona göre. Bir kadın için özgüvenin yüksek olması o kadar önemli ki dansla tango ile. Yoksa kendisiyle nasıl baş edecek kendisiyle bunca stresle, etrafında kuğu gibi dans edince kuşlar gibi özgür olacak? Kendine güvenen, cesur bir kadının bu hayatta yapmayacağı, başaramayacağı hiçbir şey yok diyorlardı da bir deneyelim bakalım nasıl olacak.

-İyi olur hayatım, neden olmasın. Ben zaten senin özgür ruhundaki kanat çırpınışlarını hep duyar gibiydim, lakin sana anlatmakta zorlanıyordum.

Pakize içinden” Ben seni bilmez miyim öküz. Beş yıl boyunca karşı komşuya gitmek için diller döktüm göndermedin kıskançlığı bahane ettin, okumuş kendi ayakları üzerinde yaşayan Gülten’le karşılıklı kalamamak için, benimde bir şeyler başararak mutlu olmamam için kapıya gözcüler diktirdin her kapıyı açtığımda senin gibi öküzleri karşımda buldum”

Pakize

-Artık yeni Trendleri takip ederek bundan sonra yaşayacağım, artık senin de buna alışman gerekir.

-Ne Treni hayatım?

-Tren değil ök… Öyle değil Trend, gidişat, eğilim akım diyorum. Artık moda kültür diyorum.

-Anlıyorum hayatım neden olmasın.

-Tamam diyorsun yani?

Pakize’nin elindeki on dörtlüye bakınca patladı patlayacak gibiydi.

-Evet, hayatım değişiklik olur bizim içinde.

-O zaman maestro müzik.

-Evde konçerto müzik dinlemek için, şef mi tutun?

-Uyan Şükrü uyan işe geç kaldın uyan.

Yatakta sıçrayarak uyandı. Eşi Pakize’ye baktı elinde silah yoktu. Rüya görmüştü.

-Hayatım geç kaldıysam ne önemi var, bugün 8 Mart dünya kadınlar günü bugün baş başa kutlayalım, çıkalım gezelim karşılıklı yemek yiyelim diyorum ne diyorsun?

Pakize ne desin yere düşerek bayıldı tabi ki.

Mehmet Aluç

 


( 8 Mart -tabancanın İtme Ve Yaptırma Gücüyle. başlıklı yazı kul mehmet tarafından 8.03.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.