Öğlen olmak üzereydi ve torunumla başbaşaydık yine. Bir müddet boğuştuk dede-torun

Öğlen namazını torunum sırtımda vaziyette eda ederken bir ara kalktı salona geçip gözlüğümü getirerek gözlerime taktı ve o vaziyette namazı eda eyledim. Sonra bizim ufaklığa bir şeyler yedirdim. En son olarak salona geçtik ve televizyonu açtım. Kanallardan birinde bir Şener Şen- Müjde Ar Filmi olan Arabesk başladı. Bu filmi yüz defa da seyretsem yine sıkılmadan seyrederim.

Derken efendim filmin benim için en unutulmaz sahnesine sıra geldi. Şener Şen çöllere düşmüş ve billur ( ha ha haaa ) sesiyle ‘’Allah’ım kör et beni’’ Şarkısını okuyor.

Eee en az yüz kere seyrettiğim için ezberlemişim şarkıyı ben de eşlik ediyorum ama bildiğiniz gibi değil...

Öylesine havaya girmişim ki torunumun şaşkın bakışları altında diz çökmüş vaziyette ellerimi açmış ve tekrarlıyorum:

Amaaan, bu ne acı, bu ne keder, bu ne sancı
Yalaaan, yalan dünya, yalan sevgi, aşklar yalan

Görmeseydi gözlerim, görmeseydi gözlerim, gözlerim, gözlerim
Yetmedi mi gördüklerim, kör ol artık gözlerim

Allah’ım kör et beni, Allah’ım kör et beni
Dünyam olsun kara zindan, esirgeme kulundan

Allah’ım kör et beni, Allah’ım kör et beni
Aksın gözümün nuru aksın, bundan böyle kör baksın.

Allah’ım kör et beni, Allah’ım kör et beni
Görmeyeyim bir daha, o yarin ettiğini

Allah’ım kör et beni, Allah’ım kör et beni
Yetmedi mi gördüklerim, kör ol artık gözlerim

Allah’ım kör et beni, Allah’ım kör et beni
Dünyam olsun kara zindan, esirgeme kulundan

Allah’ım kör et beni, Allah’ım kör et beni
Aksın gözümün nuru aksın, bundan böyle kör baksın


Öylesine aşkla şevkle söylüyorum ki adeta filmle bütünleşmişim. Görseniz ‘’ Aaa Şener Şen’’ Dersiniz, o derece yani.

Neyse, film bitti. Torunuma bir çizgi fil açtım. O çizgi film seyrederken ben de masama geçtim. Bilgisayarı açacağım ama bir gariplik var. Laptop bilgisayarımın tuşlarını zar zor görüyorum. ‘’Allah Allah, gözlerime ne oldu? Diye hafif bir endişe ile açtım bilgisayarı. Zar zor Face booka da girdim ama Aman Allah’ım hiç bir şey görmüyorum. Yani karşımda face book sayfası var ama yazılı olan hiç bir şeyi okuyamıyorum.

Endişem kat kat arttı. Ellerimi kaldırdım: ‘’Allah’ım, o bir şarkıydı sadece. Yani bir nevi şakaydı. Ben kör olmayı istememiştim’’ Dedim. Aynı anda nereden geldiğini bilmediğim bir ses cevap verdi: ‘’ Ulan Deyno ! Allah’la şaka olur mu? Ha böyle kör eder adamı işte’’

Bu ses içimden mi gelmişti beyni bana bir oyun mu oynuyordu anlayamadım ama korkum ve telaşım bir kat daha arttı.

Bizim siteye gireceğim belki Face bookta bir sorun vardır diye ama ne mümkün; bir şey görmüyorum ki.

Gözlüğümün camını silip tekrar gözüme taktım değişen bir şey yok. Görmüyorum. Resmen kör oldum anlayacağınız.

Sen misin hem de diz çöküp el açarak ‘’Allah’ım kör et beni.’’ Diye şarkı söyleyen. Aha da kör oldun Sami. Şimdi ayıkla pirincin taşını desem pirinci göremezsin ki taşını ayıklayasın’’ Diyorum kendi kendime.’’

Yok böyle olmayacak. Acilen doktora gitmem lazım. Oğluma telefon edeyim eve gelsin, ben de doktora gideyim diye düşünüyorum ve elime telefonu alıyorum ama telefon etmem de mümkün değil. Telefondaki hiç bir yazıyı göremediğim daha doğrusu okuyamadığım için oğlumu aramam da mümkün değil.

El açıp dua ediyorum: ‘’ Allah’ım ! Vallahi de şakaydı, billahi de şakaydı. Ciddiye alınacak bir şey değildi.’’ Diye ama değişen bir şey olmuyor. Resmen bilgisayar masasında krizlere giriyorum ve her şeye rağmen torunumu, odadaki eşyaları hem de gayet net bir şekilde görebildiğim için Allah’a şükrediyorum. Yani tam kör değilim. Yakınımdaki şeylere körüm ama uzağımdaki nesnelere kör değilim. İlginç bir körlük vesselam.

Kara kara düşünürken telefonum çalıyor. El yordamıyla açıyorum. İnşallah arayan tanıdık biridir.

Oğlummuş.

-Alo baba sana bir şey soracaktım.
-Oğlum seni bana Allah gönderdi. Çabuk eve gel.
-Hayırdır Lina’ya bir şey mi oldu?
-Yok yok Lina çok iyi. Olan bana oldu.
-Ne oldu baba insanı telaşlandırma de söyle hemen. Kalp mi, mide mi, yoksa düştün bir yerini mi kırdın yine?
-Yok oğlum, hiç biri değil. Gözlerim.
-Ne oldu gözlerine?
-Daha ne olsun. Kör oldum. Görmüyorum.
-Nasıl görmüyorsun? Hiç bir şey mi görmüyorsun?
-Öyle değil. Mesela Lina’yı görüyorum ama bilgisayarda hiç bir şey göremiyorum.
-Baba! Gözlüğün gözünde mi senin?
-Tabii gözümde eşşoğlu eşek.  O kadar da bunamadık herhalde.
-Camlarını sildin mi peki?
-Tabii ki sildim.
-Allah Allah, ilginç. Hımmm dur bakayım, sakın uzak gözlüğünü takmış olmayasın?
-Oğlum sen benimle dalga mı geçiyorsun ? Ben uzak gözlüğümü evde takıyor muyum hiç?
-Takmıyorsun. Haklısın masanın üzerinde kutusunun içinde öylece duruyor yaklaşık bir senedir.
-Bu durumda demek ki gözlerime bir şey oldu?
-Ama çok saçma baba. Uzağı görüyorum diyorsun.
-Evet, ama yakını görmüyorum.

Biz oğlumla konuşurken torunum da tutturdu ‘’ Ben de babayla konuşacağım.’’ Diye. Telefonu verdim başladılar konuşmaya.

-Babaaaa
-Buyur hayatım.
-Ben y’aaptım biliyo musun?
-N’aaptın benim güzel prensesim?
-Dedeye gözlük taktım.

İşte o an jeton düştü. Masa üstündeki kutuya baktım açıktı ve içinde uzak gözlüğüm yoktu. Uzak gözlüğüm orada olmadığına göre, yakın gözlüğüm de az önce ayağa kalkan torunumun oturduğu yerde olduğuna göre gözlerimdeki uzak gözlüğümdü ve ben namaz kılarken gözüme uzak gözlüğümü takmıştı torunum.  

Ya Rabbim çok şükür. Kör etmemişsin beni. Tövbeler olsun bir daha o şarkıyı asla okumayacağım. Bu korku bana ders oldu...



( Aman Allah’ım ! Kör Oldum. başlıklı yazı Sami Biber tarafından 10.03.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.