Düşünmeden Hayal
Kurmadan Da Olmuyor.
Çok mu fazla
düşünüyorum, fazla hayaller kurarak kendimi sıkıntıya mı sokuyorum diye
düşündü. Düşünmeden, hayal kurmadan da olmuyor dedi. Yapacaklarını hayaller
kurarak düşünmesi en güzeliydi ve hoşuna gidiyordu, gerçekleşmezse bilene… Benim
dünyam bu diye seviniyor, herkese pembe hayaller dağıtarak gülümsetmeyi seçiyordu.
Gerçekleşmezse bile size borcum olsun diyerek yeni hayallerin peşinde
koşuyordu. Pencereden dünyayı bu pandemi dönemin de, dört duvar arasında
izlerken, mevsimlerin geçişini izledi, hayallerinde kışlardan çok baharlar
çiçekler uçan kuşlar çocuk sesi ve kadın çoluk çocuk sesiyle doluydu. Karşıda
açan ve şimdi solan akasya ağacının kokusu hala odasından içeriye açık pencereden
geliyordu. Bekleyişler ağır ağır gelse de mutlaka gelirdi biliyordu.
Yapamadıklarını
hayallerinin arasına katarak yapılacaklar listesine eklerken, eşi ve çocukları
onun bu şen haliyle neşeleniyor anlattığı neşeli düşlerle düşlerine düşler
katarak mutlu oluyorlardı. Hiç biride anlattığı kuş cıvıltılarıyla dolu bahar mevsimine
gidelim demediler dinlediler ve gülümsediler. Hayat bu insan yetişemiyor lakin
düşlerle kavuşmak kolay oluyordu. Belki eşi ve çocukları bu gitmeleri kapının
önüne koyarak görmemi görerek haydi gidelim demem için bekletiyorlar dedi.
Görmeye görüyorum da lakin gidemiyoruz bunca hastalık ve pandemi den dolayı
gerçi bu olmazsa da geçim sıkıntısından gidemiyoruz diye düşündü.
Dağınık
kalsa da sözleri toplamak için düşlere daldı, akşama anlatacağı düşün hayaline
daldı, yalın ayakbastı çimenlere çiçekleri kokladı, kuşları çağırdı gelsinler o
cıvıl cıvıl ötmeleri için…
Mehmet Aluç