28 Mayıs 2021
Cuma

Matmazel Cımbız tekrar merhaba,

Sana anlatacaklarım öyle birikti ki çoğu zaman önem sıralamasında bile kararsız kalıyorum. Bu tek taraflı yazışma karşılığını bulucak bir gün. Elbette çeşitli ulaşım yolları düşünüyorum. Günümüz teknoloji çağı, farklı ve renkli gruplara mektubumu göndermek sanıyorum birçok kişiye ulaşmamı sağlayabilir. Artık benim için çareler aramaya başlayan arkadaşlarım bile var. Gerçi Edebiyat Evi yazarlarından Sami hocam biraz hevesimi kırar gibi oldu ama dediklerinde haklılık payı da oldukça çok.

Neyse lafı uzatmadan konuya gireyim canımın içi. Dört yıl önce çocuklarımızla birlikte tatile çıktık, yolumuz Şirince Köyü’ne düştü. Nereden bilebilirdim bu seyahatin bana yıllarca arzuladığım hedefe ulaşmamı sağlayacağını. Benim kadar heyecanlandığını, ellerini çırpıp hadi anlat dediğini tahmin ediyorum. O zaman kulaklarını iyi aç Matmazel Cımbız.

Vadiye bakan beyaz evleri, yemyeşil doğasıyla şehir keşmekeşinin aksine hayatımızdaki her saniyenin bir değer olduğunu hissettiren Şirince'de bilimle doğayı buluşturan bir eğitim ve bilim yuvası varmış: Matematik Köyü...

Samet'in bu teklifi bize de oldukça cazip geldi, arabamızla o istikamete doğru yöneldik. 2007 yılında ülkemizin en önemli matematikçilerinden olan Ali Nesin tarafından kurulduğunu, ülkenin dört bir yanından öğrenci ağırlandığını oğlumuz heyecanla anlatırken hayıflanarak “Demek köyü duymayan yok ha bizim haricimizde? Hay Allah! Ne büyük bir kayıp!” dedim. 

Şirince içinde Kayser Dağı’nın yamacında konumlanan Matematik Köyü’ne girerken kendimi bu muhteşem atmosferde öyle iyi hissettim ki… Hatta orta çağa ışınlanmış gibiydik... Yemekhanesi, sokakları, kütüphanesi ve kulesiyle büyük bir emek harcandığını gördük. Ailecek geldiğimiz Şirince, alınmış en doğru karardı.
Sınıflarda İngizce verilen derslere şahit olmak, adım başı gençlerin elinde kitap görmek ülkem için hâlâ bir umut ışığının olduğuna dair inancımı pekiştirdi.

Yavaş yavaş hiç bitmesini istemediğim gezinin sonunda arabamıza yaklaşırken gözyaşlarıma engel olamadım, hıçkıra hıçkıra çocuklar gibi ağladım. Kızım Didem ve Samet'im boynuma sarılıp gayet üzgün niçin ağladığımı sordular. Burnumu çekerken “Keşke ben de burada okuyabilseydim…” diye gönlümün sesini haykırdım. Bu bir dua mıydı yoksa uzaya yollanmış bir enerji miydi bilemiyorum. Tatilden döndükten kısa bir süre sonra Eskişehir'den telefonla arayan Samet “Anne, açık liseye kayıt olmak ister misin? Kayıtlara son üç gün kaldı.”  demez mi? Ahh Matmazel, o an inan ne yapacağımı bilemedim.

Şimdilik mektubuma bir ara vermeliyim, kusura bakma Matmazel. Bu gelişen olayı diğer mektubumda anlatayım müsaadenle canım. 
Seni seven dostun,
H. Çiğdem Deniz
( Matmazel Cımbız başlıklı yazı çitlembik tarafından 28.05.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.