büyüleyiciydi dağın zirvesi
bulutların yaşadığı bölgelere girdik
sis geldi yanımıza durgun sessizce
esir aldı dağı , kaybolduk bir sis çölünde
hafif yağmur taneleri rüzgar esintisiyle uzaklaştı
endişe sevinç dehşet hepsi bir arada Babadağ’da
güneş çıktı tüm sevgisiyle rahatlatıyordu bizi
karşımıza çıkan bir tanıdık olduk gün boyu
yorgun bedenlerimizi yasladık dağın gövdesine
yanımızdan geçip gitmeyen hayatın öteki gerçeğine
burada rastladık dirilişin sonsuz benzersizliğine
burada gördük cömertliğini göğün yıldızlarla süslenmiş gecesini
olağanüstü bir tırmanıştı dağa teleferik zirveyi kovalarken
hazin bir hatıraya benziyordu geride bıraktığımız yer
zalim bir dünyadan kaçıyor hissiyle saygı duyulan dağa yükselirken
özel bir hatıraydı duygu düşüncelerimizin dönüştüğü sis bulutları
göğe dokunuyordu her birimizin günahkar uğultuları
çıktıkça Babadağ uyanıyor yeniden yeni bir dünya yaratılıyordu
dünya ateşinden kurtuldukça dualara sarılan insanlardık
eski bir uygarlığı geride bırakır gibi sessizce sıyrılıyordu zaman
çağrıldıkça daha yukarıya gelecek günler geliyordu akla
büyük bir uzaklık gülümsüyordu bize dağa çıktıkça
ürkütücü anlardı yatıştırıcı rüzgarlar serin hava sakladı bizi
yüksek seslerle belki çığlıklarla kavuştuğumuz Babadağ’da..