İman ile Bilinir-11-
Aşkın kötü tarafı var diyenlere devamlı bir şeyler ödetiyor diyenlere sözüm o ki, vermekle
dalda yetişen meyvelerin ağırlığıyla dal kırılacak, ver ki ağacın dalı kırılmasın meyve vermeye
devam etsin. Gelmezler kardeşim gelmezler, kendilerini değersiz bir tartıda tartarken değerlerinin altın
elmas olduğunu sandıklarından ve tartıldıkları andan sonra değersiz olan ne varsa
taşıdıklarını öğrenince ve bunları yolda çöplüğe atarak kurtulmadıklarından dolayı gelmezler
kardeşim.
Bizde Aşkla Sevmek Olduktan Sonra...
Bizde aşkla sevmek olduktan sonra özlemek bitmez kardeşim bırak bitmesin onun esintisiyle
bir gün kavuşmanın o sevmese de içimizdeki aşkın bizi cennet bahçesine taşıdığını görelim
inşallah. “Yenildiğini yıllar sonra fark edeceğin savaşı, şimdi zafer saysan ne fayda...” Bunu sonunda
öğrenmek olayda dayanmak değil kolayda, yürekte kalmış bir ıstırabın bir ömür çırpınmasına
benzer ki uğramamak için nerde geçer yolu bilen var mı bu dünyada?
İnsan bu dünyaya yüzünü dönmek için mi geldi acaba? Her şeye herkese yüzünü dönmüş her
olumsuzluğu kendinde toplamış ve birde insanım diyor! Uzağa gitmekle, uzağa bakmak aynı
değil ki! Birinde kaçarsın, diğerinde bakarken, uzakta viran kalmasın diye yeşerteceğin ovaya
bakarsın. Yüreğimizdeki güzel sözcükler santim santim, değil avuç avuç dökülüyor umursamıyoruz! Konuşurken ruhumuzu daraltan sözleri o kadar sarf ediyoruz ki, ruhumuz sıkıldıkça
genişlemeye hasret kalıyor.
Yaklaşım, sende var olanın yansımasıyla yaklaşım sayılır, içinde sana ait düşünceler yoksa bir
şeylerin yansımasını bekleme… Sendeki duyguların çağrışımlarıyla insanlara, yeni bir çağrı ile çağırmadan önce, kendini
insandan dışlayarak insanı sömüren insanların fikirlerini fikrinde temizle ondan sonra bir
çağrı ile kendine doğru çağır ki sana gelsinler, yoksa kokuşmuş fikirlerin kokusuna kimse
gelmez. Gönüldeki kırıklar gittikten sonra geri dönüşle tamir edilemez onarılamaz. Gitmeden önce,
yani gittikten sonra sendeki boşluğu açığı bilerek gitmeseydin buna gerek kalmazdı, lakin
gittikten sonra bun fark ederek dönmek kırıklıkları tamir etmez sadece daha fazla batmasına
sebebiyet verir.
İnsanın sırtındaki yükün artması, o yükü taşımaya layık olduğundandır.
İnsanın sırtındaki yükün artması, o yükü taşımaya layık olduğundandır. Bazıları sırtındaki yükü
yolda bırakır, bırakır çöplük olmuş fikirleri taşır, bu da o yükü taşımaya layık olmadığındandır.
Birde olaylara bu pencereden bakalım her şey anlaşılır olur. Üzülmeyin yolda kalan yükü
taşıma layık olan mutlaka çıkar. Doğru hedefin bir yolda( hakkın ve birlik ve beraberliğin kardeşliğinde) olmasını bilmeyenler,
onlarca yola sapar doğruyu aradığını sanır. Binlerce yanlışı sırtlayarak altında ezilir.
Birbiriyle çelişmeyecek söz ve davranışları ustalıkla ele alanlar, beklentileri olanların
beklentisini güzelleştirmeye yürüyenlerdir.
Birbirleriyle çelişki içinde çekişmeli söz içinde
olanlar, birilerinin beklentisini çalmaya çalışanlardır ki, bu da gelişinde bakışında sözünde yön
değiştirmiş kişilerdir.
Beklentiyi değiştirmek için sen bir adım atmadıktan sonra, başkalarının karar alıcıların
sömürgeci güçlerin kararını bekleyerek adım atmayı bekleyeceksen hiç adım atma yerinde
dur, bu durman beklentiye zarar vermez, aksi taktirde beklenti, içine eklenmiş eklentilerle
sekteye uğratmak olur. Yani beklentinin yönü değişir ıstıraba yokluğa çaresizliğe gider ki,
sende bunda payını alırsın.
Hayatta yaşama kalitesi dengesini sağlayamadıktan sonra, beklentileri beklentilere cevap
verecek şekilde düzenlemez isek, dışarıdan müdahale ile düzeltmek için gelenler içinde ne
yaşama umudu ne denge ne de kalite bırakır, içini boşaltır çeker sırıtarak gider.
Kabul Gören Sözler
Kabul gören sözler gönülde aşkın kokusuyla çıkınca söz olur, töz (cevher) olur, yoksa köz
olarak çıkar yakar balyoz olur yıkar…
Kötü günler için kasasında para biriktirince ve parası bitince kötü günde ne işe yarayacak
anlayamadıktan sonra, sen gönlünde insan biriktir yaranı da sarar derdine de koşar seni
yalnız bırakmaz. Yanında insan olmadıktan sonra kötü günde kim gelir ki kapına?
İmkân para biriktirmek için bir amaç değildir, insanı gönülde biriktirmek derdine koşmak
yanında olmaktır. İmkân, karşısındaki insanı ölçen bir terazidir bu teraziye de her insanı
ölçmez, bozuk niyetli insanın ayak basmasına dahi izin vermez.
Anlamanın en kestirme yolu gönlünde aşk varsa anlarsın, yoksa boşuna uğraşma bozuk
gönlünü de harap edersin karşındaki insanla birlikte...
Mehmet Aluç
(
İman İle Bilinir-11- başlıklı yazı
kul mehmet tarafından
12.01.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.