Mısralara takılmış kalmış bir garip virgül...
Nokta sana düşman mı, somurtma yeter bir gül...
Sen sonda olamazsın, böyle değilki usül...
Kakülsün mısraların takılırsın saçına...
Nokta ise sadece konuluyor kıçına...
Virgül sen olmasaydın, nasıl olurdu durak...
Şiir soluksuz olur, mısralar kalır kurak...
Şiir yediverendir, istese kalmaz çorak...
Nokta doymuşa yeter, virgül şiir açına...
Noktadaki tek hikmet, konulması kıçına...
Nokta sonu getirir, virgül bir umut ekler...
Nokta bitiriyorken, virgül yeniyi bekler...
Nokta mazi olurken virgülde "gelecek"ler...
Nokta birine yeter, virgül yeter kaçına...
Noktadaki tek hüner, konulması kıçına...
Senin kadar bilinmez değil hayret ünlemi...
Soru işaretiyle alır şair önlemi...
Virgül şiir içinde sonsuzluğun anlamı...
Ölümsüzlük mümkünse bir şiirin içine...
Virgül heryere konur, nokta sade kıçına...
Ayrılık doğuruyor, hasret getiren nokta...
Var'da var'lıkta hikmet, ne aranır şu yokta...
Velhasılı kelam Alp, denilecek söz çokta...
Güvenmeyin a dostlar, işte nokta piçine...
Keramet virgüldedir, nokta işin kıçına...
10 Ekim 2016,