‘’Sana bakıyorum; gözlerim bende değil

Demirci körüğü içimde zaman

Yürüyebilir miyim söndürüp lambaları

Yürüyebilir miyiz umutların dikenli

Karanlığa müptela yorgun avuçlarında…’’(Alıntı)

 

 

Semiren göğün sızılı menkıbeleri ve gül mizaçlı bir şiir dilediğim Rabbimden…

 

 

İki ismim var benim:

İki de mizacım.

Bazen Yıldız gibi uzaklarda kayan ve soğumuş bir ateş küresi.

Bazense çiçek olduğum bir açıp bir kapandığım bir gül mizacı en çok da sevginin şiarı ve dikenlerimle mutluyum ben ve her halükarda insan mademki ismiyle yaşar o halde çift dikiş benim hayatım sahip olduğum iki ismin nezdinde.

 

Dip not: rahmetli halam henüz dört yaşındayken kapamış gözlerini hayata kalbi delik olduğu için o yüzden ben Yıldız halamın da yüreğini taşıyorum tıpkı ismini de taşıdığım gibi.

 

 

 

 

Maviden ülküsü mevsimin:

Tenimde şerit değiştiren imgeler

Az evvel yakaladım kuyruğundan

Ben ki benden kaçan kayan yıldızın yıl dönümü

Aşkın şiarı özlem

Hicabın da bam teline basan elem

Gökte saklı miladi takvim

İçimde saklı hicri feri öykümün

Öykündüğüm bir Allah’ın kulu olmadı ki ömürde

 

Ne şaibelidir yıldız haritam

Ne de kaçak bir güfteyim

Hani saklandığım gül bahçesinden firar eden

 

Demim denim dengim

Hem yıldız hem gül olmanın hikâyesi bu.

İzdiham sebebi duygular içimdeki iklime

İhbar ediyorum nüfus memurunu

Ne vardı ki gülecek?

Var git başka isimlere

Şakıyan bir bülbül ise beni çağıran

Bayılmadım da bir ömür bahçede açıp solmaya

 

İçimde ateş yanan

Dışımın harı ne ki?

Öldürdüğüm nefsim aralıksız batan dikenlerim

Şimdi de bir balon gibi söndü işte hevesim

Tadım kalmadı

Adım çıktı çıkalı

 

Yere göğe sığmam ben

Yerde saklı bir çukur gökteki boşluk

Vuku bulan yeni gün ne de güzel hoşluk dolu

İçimin kayrası

Açtığım devasa parantez

Ayracı olmalıyım günün ve gecenin

Ortadan ikiye b/ölündüğüm

Yarım yıldız yarım çiçek.

 

Bir iklimsem kendimden firar ettiğim

Bir ikileme düştüğüm ve de iki ismin

Ortasında saklı hicranım

Neşeyle kestiğim doğum günü pastam

İyi de bu gün doğmadım ben

 

Hicreti sözcüklerin

Dilemması masalların

Hazan mahsulü bir tebessüm

İçime ç/ağladım damla damla

Muadilimse umut ve sevgi

İman gücümden aldığım kadar ilhamı

Salkım saçak ruhum

Yaşasın yerle yeknesak oldu hüzün

Yeniden seviyorum kendimi

Varsın iki ruhlu olsun ismim

Bazen gülüp bazen yıldızlar saçtığım

 

Bir su küresi ise içinde yüzdüğüm

Battı batacak bu gemi

Lakin kaptan köşkümden firar etmedim bir ömür

Batsa da yarısı suya

Yarısı saklı mademki Rabbin haznesinde

Sevdiğim kadar saklıyım hayatta

Hayatın da sarkacı bir mevsim

İki yakamı iliklediğim

O halde çekebilirsiniz ruhumun resmini.

Bir tebessümden güzeli ne olabilir ki?

İnsan umut ettiği sürece huzura dönük yüzü

Mevsimin ve yüreğin

Kocaman bir dağ lalesi gibi

Şairin de dediği gibi:

Varsın önce içime sonra dışıma kapanayım

 

Nazım da bitmedi gitti

Niyazımda saklı sevdiklerimin adı

Dilemması yüreğin

Varsın taşayım kabımdan köpüren dalgalar gibi

İmgeler nasıl ki kabartma tozu ruhun

Tedavülden kalkmadan daha çok sevmeliyim elbet kendimi

Ve gülümsüyorum işte.

 


( İki İsmim Var Benim İki De Mizacım... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 1.03.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.