aylardır sıka sıka dişlerimiz kalmadı
salgından mütevellit işlerimiz kalmadı
kabuslara gark olduk düşlerimiz kalmadı
ne demişti büyükler sabır en büyük nimet
kaderin asık yüzü bize gülecek elbet
ramazana ne kaldı yalnız yedi sekiz ay
fitrelerle artacak hanemize düşen pay
kileri dolduracak un makarna şeker çay
kapısını çalacak onların da merhamet
kaderin asık yüzü bize gülecek elbet
otoyol yapacaklar yarın Venüs’e Mars’a
tüneller açacaklar gavur İzmir’den Kars’a
dağıtacaklar bize ellerinde ne varsa
bu sıkıntı bu yokluk sürmez ki ilelebet
kaderin asık yüzü bize gülecek elbet
suç lügatten çıkacak açılacak kelepçe
masumların sesiyle şenlenecek her bahçe
savcıyı yormayacak şikayet ve dilekçe
serçeler haykıracak ne güzelmiş hürriyet
kaderin asık yüzü bize gülecek elbet
bulutlardan tarlaya altın suyu yağacak
ağıllarda köylüler ab-ı hayat sağacak
danalar ve kuzular çifter çifter doğacak
yemyeşil meramızı dolduracak bereket
kaderin asık yüzü bize gülecek elbet
boş ver ömrün yetmezse görecek torun torba
yeter konuşma fazla yakışmaz olmak zorba
nasılsa biri diker ölünce beyaz urba
nefsine eziyet et seni beklesin cennet
kaderin asık yüzü bize gülecek elbet
-cek -cak düşüne düştük, ömür olmadan heba
- ceklerin geldiğini görür müyüz acaba?